19 Eylül 2007 Çarşamba

CHESEECAKE,

Merhabalar;

Gecenin bir yarısı keyifsizce net başındayken, deli ve çılgın lulu, bana şu yorumu yazmış :)
“Kurabiye yaptım, gelsene beraber yiyelim:) kaşarlı hem de ve çok güzel :P”
Ben de koşup sayfasına gittim. Evet, kurabiye var. Ama tahinli. Şaşırdı yazarken şaşkın herhalde, dedim ve yazdım…
“Kandırıkcı hani kaşarlı kurabiye burada tahinli kurabiye var. Ama olsun ben bunu da çok severim” diye
Sabah yine yorumlarıma bakarken, luludan gelen cevabı buldum ve gülmekten kırıldım. Deli kız aynen şöyle yazmış.
“Kurabiyeleri eklemedim ki daha:)) Ben eve gel demiştim. hihhihhihi:) şimdi sınava gidiyorum, gelince ekliycem inşallah:)”
Bu kızı ciddi çok seviyorum, burada tanımadan sevdiklerim arasına, çoktan girdi bile.

Tanımadan sevdiklerim demişken, sevgili Ruşen’in zor günler yaşadığını biliyoruz. Hepimize uğrayıp bir şeyler karalamak istemiş, ama sanırım kendinde o gücü bulamamış. Bu yüzden bana iletmiş ve sizlere iletmemi istemiş. Aynen şöyle diyor.
“Esracım börek veer vallahi üç gündür açım. Dr.un yazdığı morfinli ilaç mide bulantısı iştahsızlık yaptı. Yiyemiyorum sürekli çıkarıyorum ayakta duracak halim kalmadı bir de ateş titreme... Bugün ege üniversitesinden aradılar yatak boşalmış Pazartesi günü yatışım saat 9 da... En az 2 hafta en çok 3 hafta yatabilirmişim dr. öyle söylemişti... Arada bir eve çıkarırlarsa eltimin bilgisayarından sana yorum yazarım...Şu anda bütün arkadaşlarıma yorum bırakmak isterdim ama elim ayağım titriyor.Hepsine selamlarımı ilet olur mu ve son kez benim için dua etsinler ensemdeki problem basit bir şey çıksın...Canım arkadaşım seni sevgiyle kucaklıyorum çoooook öpüyorum HOŞÇAKAL...”
Dualarınız onunla olsun, ben haber aldıkça ileteceğim size…
Yine cheesecake yaptım. Yapmaya da devam edeceğim. Çünkü içine peynir konarak yapılan tatlılar sıralamamda benim için ikinci sıraya yükseldi bile (birinci sırada künefe var, asla vazgeçmem)…

Ben 6-7 yıl kadar önce tramisuyu kendim yapmayı keşfetmiştim. Neskafe tadı hiç hoşuma gitmedi. Sonraki denememde neskafe ile ıslamak yerine şekerli su ya da portakal suyu ile denedim. Çok hoşuma gitti. O kadar çok yapıp yemişim ki şu an adını bile duymak istemiyorum. Sanırım cheesecake beni bıktırana kadar yapım akınlarım devam edecek.

Yaparken hiç zorlanmadım. Bu biraz daha kolaydı diğer tarifime göre. Tarif defterinde gördüm. Bu tarifi kimden almak için bakmaya gittiğimde birde baktım tarif defteri hala yok. Neden bilmiyorum. Bilen varsa bana da iletsin bari. Arkadaşın adını hatırlamıyorum ama şöyle bir tarifti.
2 paket bisküvi ve yarım katı yağ yoğrulup kelepçeli kalıbın dibine yayılır. Dolapta dinlenmeye bırakılır.
Daha sonra 2 yumurta, 1 bardak şeker, bir paket labne, 2 kaşık (katı yerinden) yoğurt, 2 paket krem şanti, 1 limon suyu ve kabuğunun rendesi karıştırılır. Dolaptaki tabanın üzerine konarak 200 derecede üzeri sararıncaya kadar pişirilir. Meyveli sos tarifine göre pişirilip üzerine sürülür afiyetle yenir. Hem basit hem de çok lezzetli. AFİYET OLSUUUUUUUUUUUUN…

KIYMALI PATATESLİ BÖREK VE KOL BÖREĞİ

Merhabalar

33 Yaşındayım. Diyebilirim ki insan 30 dan sonra olgunlaşmaya başlıyor. Ama sadece başlıyor. :) yavaş ve yavaş. Ben de öyle oldum. Başladım ama sadece başladım. Bazen üzücü bazen eğlenceli, hala devam ediyor olgunlaşmam.

En hoşuma giden mevzu. Kalp kırmaktan sonuna kadar kaçmaya çalışmak oldu. Kırmadım mı? Arada yine de yapmışımdır. Evliya olmadım ya sadece 30 zu geçtim azıcık. Ama şimdi çok dikkat eder oldum sözlerime, davranışlarıma.

10 yıl öncesi. İnanın o kadar fevri ve sabırsız bir insandım ki. Gözünün üstünde kaşı var diye kavga edebilirdim insanlarla. Zamanla Allahtan azaldı bu duygularımda çekilebilir bir insan haline geldim.

Hayatta en olmadık tartışmalarımı da hep arkadaşlarım için yaptım. Gerçekten sevdiğim insanlar için gözü kara atladım her şeyin üstüne. Karşılık gördüm mü. Tabi ki hayırrrrr çünkü çevremde benden daha deli biri hiç olmadı. Ben onlar için aslanlar gibi çarpışırken (?*?&+!’^) :) hep boş kaldı arkam. :)

Hala izlerini taşıyorum deliliklerimin sanırım. Çok olmasa da. Daha yumuşak en son etkinlikteki yarışma sonuçları için yorumları okurken gayet sakin ve safhane. Beş dakika sonra yorum bırakmış ve tartışma pozisyonu içine girmiş gördüm kendimi. Hala gülüyorum. Ya ben deliyim bana ne. Yazdıklarımı çok beğendim o ayrı ama bana ne. Neyse umarım çok çabuk biterde bende şu gaza gelme olayından kurtulurum. Ya gerçekten çok gaza gelen bir tipim yaaaaaaaaa.



Neyse gaza geldim peynirli kol böreği ve kıymalı patatesli börek yaptım. Gaza geldim yedim. Gaza geldim buraya ekliyorum.
Gelelim tariflere
Peynirli kol böreği tarifi ayrıntısı ve güzel anlatımı ile Portakal ağacında tıklayın ve alın çok lezzetli.
Diğer tarifim ise şöyle;
MALZEMELER:
· 3 Yufka
· 250 gr kıyma
· 4 Adet Rendelenmiş Patates
· Maydanoz
· 1 Tatlı kaşığı Salça
· tuz ve baharatlar
· 1 Bardak Süt
· 3 Kaşık Yoğurt
· 2 Yumurta
· 1 çay bardağı sıvı yağ
YAPILIŞI:
Yufkaları küçük parçalara bölerek (kırpık kırpık) tepsimize 1 kat seriyoruz. Süt yoğurt, yumurta ve yağdan oluşan harcımızdan her kata sürüyoruz.
Orta kata rendelereyerek kıyma ile kavurup içine salça baharat ve maydanozumuzu koyduğumuz kıymalı harcımızı seriyoruz sonra üstünü aynı şekilde kapatıp fırına veriyoruz. Çok basit ve lezzetli bir börek AFİYET OLSUUUN…







MİNİK PİZZA VE MİNİK KIYMALI PİDE







Merhabalar ;

Daha da yoğunlaşacak bir tempo içine girmeye başladık. Kesin olmayan söylentiler sonucunda okulların tatili öne alınacakmış. Buda bizi iyice strese soktu. Karneler, evraklar, yıl sonu gösterileri, hepsi bayağı yoracak bizi. Tatlı bir yorgunluk olacak keşke hep böyle yoğun olsak di mi ama.

Mesleğim çok önemli benim için , çünkü çocukları çok seviyorum. Ama bazen öyle davranışlar görüyorum ki bu çocuk olamaz diyorum. Bahsettiğim güzel davranışlar değil arkadaşlar. Ben bunu bilir bunu söylerim her şeyden önce büyüğüne saygı öğretilmeli çocuklara.

Başka bir olay daha var bu hafta bizi meşgul eden gülmeli mi ağlamalı mı bilmiyorum ama kısaca anlatayım. 1. Sınıftaki iki haylaz arkadaş, biri babasının büyük abisinin nişanı için biriktirdiği 3500 lirayı bulmuş evden almış. Evden çıkıp, çarşıya varana kadar ve çarşıya vardıktan sonra bir kısmını dağıtmış, bir kısmını da harcamış.

İşin acı yönü şu ne paradan alan sen nerden buldun bu kadar parayı demiş.
Ne de dükkanında çocukların büyük miktarda para harcamasına izin verenler sormuş, nerden buldunuz bu parayı diye.
Onlar sormamış çocuklar dağıtmış ve harcamış.
Çocukları konuşturduk. Para kavramından tam olarak haberdar olmadıkları için ve o paraya da çok uzanan kişi olduğu için kimin ne aldığını bilmiyorlar.
Gitti adamcağızın parası.

Şu anda da yanında bir öğrencim(Betül) kalıyor. Kalmak istediğini söyledi bende olur dedim.

Şimdi yemek ne alaka diyeceksiniz ben bulurum bir şey her zaman bulmuyor muyum. Betül’cüğümle beraber yaptığım etli ekmek ve minik pizzaları. Hamur o kadar nefis oldu anlatamam. Keşke sadece hamur yeseydim deyip durdum :)

Bu arada okul bitince, tandıra gidip ekmek yapan hatunların fotoğraflarını çekeceğim size. Ekmek hikayesi birde kasabalı kadınlardan dinleyin bakalım.

MALZEMELER:
· 2 Su Bardağı Ilık Süt
· Kaşar,sosis,sucuk
· Kıyma,soğan,biber,sarımsak,
· Yarım demet Maydanoz
· 1 Paket Yaş Maya (42 gr)
· 1 Tatlı Kaşığı Mahlep
· 4 Yemek Kaşığı Toz Şeker.
· 1 Yemek Kaşığı Tuz
· 3/2 Su Bardağı Sıvı Yağ.
· Alabildiği kadar un
· Üstü için yumurta sarısı

YAPILIŞI:
2 bardak ılık sütte mayayı eritiyoruz mayalandırmadan, mahlebi, şekeri,tuzu yağı koyup karıştırıyoruz. Ardından kulak memesi kıvamından çok daha yumuşak olacak kadar un koyarak yoğuruyoruz. Miktarı siz ayarlayacaksınız dikkatli olun yumuşak olacak. 1 saat kadar ılık ortamda mayalandırıyoruz.
Hamurlardan küçük parçalar hazırlayıp yuvarlakça elimizde açıp içine pizza malzemelerini koyuyoruz.

Kıymalı içimizi de hazırlayıp, şekil verdiğimiz hamurların içine yayıyoruz. Kenarlarına yumurta sarısı sürüp pişiriyoruz.
AFİYET OLSUUUUUUUUUUUN….

ELMALI TART

Merhaba

Bir etkinliği de atlattık şimdiden sıradaki etkinliğin konusunu merak eder oldum. :)

Bu arada bende boş durmadım yaptım bir şeyler işte. Ne mi mmmmmmm mesela elmalı tart olsun mu? Olsun, olsun…
Elma veya meyve çocukluğumdan beri çok düşkünlüğüm yok. Aklıma gelmiyor meyve yemek. Dolapça çürütüp çöpe attığım çok oluyor. Ama o melun çikolata hiç çıkmıyor aklımdan ne hikmetse.

Kardeşim ve annemler ise tam tersine meyve düşkünü insanlardır. Çok severler. İstanbul da otururken annem pazara giderdi o dönene kadar duvarda oturur korku ile gelmesini beklerdim. Çünkü o korkunç e–5 yolunun karşısına geçip geri gelmesi gerekiyordu. Her hafta durum böyleydi. Pazara tek gitme sebebi ise tam bir yeme canavarı olan kardeşimdi.

Eve gelen meyveler hafta sonuna doğru biterdi. Amaaaaaaaaaaaaa birde hafta
ortasında biterse görün şenliği. Dolaptakilerin tüketilme sırasını söylüyorum. Önce meyveler özenle bitirilir. Sonra hiç bir şey kalmamışsa deniz, domatesleri meyve niyetiyle yemeye başlardı. Sonra yeşilbiberler… Bir keresinde hiç unutmam kuru soğan yemeye başlamıştı da Allahtan Pazar vakti geldi.

Özledim keratta kerattayı yaz gelse de tatile gelse özlem gidersek…

Neyse almışım yine elmaları, atmışım dolaba, unutmuşum. Gördüm ve aklıma yemek gelmedi, tuttum elmalı tart yaptım. :) Ama ben elmalı her şeye bayılıyoruuuuuuuuuuuum


Tarif tamamen bana aittir. Denerseniz, memnun kalırsınız umarım
Sevgiler.

MALZEMELER
· 1 Yumurta
· 3 Kaşık Yoğurt
· 1 Çay bardağı Sıvı Yağ
· ½ Paket Katı Yağ (ben tereyağı Kullandım)
· 1 Çay Bardağı Pudra Şekeri
· Vanilya
· Kabartma Tozu
· Aldığı Kadar Un
İç Malzemesi:
· 5 Adet Elma
· 3 Yemek Kaşığı Şeker
· 1 Su Bardağı Ceviz
· 3 Tatlı Kaşığı Tarçın
YAPILIŞI:
Tüm hamur malzemeleri karıştırılarak, kulak memesi kıvamında hamur yoğrulur. Benim tart kalıbı vardı ona göre açık kenarlarını merdane yardımı ile kestim şekli bozulmadı. İç malzemesi ise; elmalar rendelenir, içine şeker ve tarçın konarak suyunu çekene kadar pişmesi sağlanır ateşten almadan ceviz konur. Tart hamurunu üstüne biraz soğutulduktan sonra yayılır. Kenarlardan artan parçalar yine merdane yarımı ile açılır ve 2 cmlik şeritler halinde kesilerek üzerine kafes yapılır. Fırına verilir.
Ben piştikten sonra soğuttum ve geniş bir tabağa dikkatlice ters çevirdim sonra yine başka bir tabağa düzgünce koydum. AFİYET OLSUUUUUUUUN

FINDIK EZMELİ KURABİYE YE#22

Merhabalar…

Öncelikle söylemek istiyorum canım ciğerim arkadaşlarım. Şöyle bir durum olmasın, aman ha. Şeker hamurundan ben tırstım ama, bu sizi yanıltmasın. Bence herkes, kendi tecrübelerini yaşamalıdır. Sakın benim yakınma, şikayetlenmelerime bakıp, yapmak istediğiniz bir işten vazgeçmeyin. Üzülürümmmmmmmmmm…

Etkinlik #22 nin bu ayki ev sahibi sevgili yemek şenliği Hülya kendisine kolaylık ve başarılar diliyorum.

Ya günlerdir düşünüyorum, etkinliğe ne yapsam, ne yapsam diye. En sonunda, leziz dergisini karıştırırken karşıma, Fıstık ezmeli kurabiyeler çıktı. Hemen yapmak istedim. Fıstık ezmesi sipariş ettim ama geç gelecekti ve ben etkinliğe yetişemeyebilirdim. Sipariş ettiğim kişi, fıstık ezmesi bulamadığını söyleyince hayallerim yıkıldı.
Ben de son gayret “ bana fındık ezmesi bulabilirsen onu alır mısın?” dedim. Yihuuuuuuuu onu bulmuş. Sıra hamurda, o ne yaaaaaaaaaaaaa yine mi gr olayı, yok ben bayılacağım. Yok mudur bu işin ölçülüsü,? Gıcık ötesi gıcığım gram olayına ben. Boş veeeeer dedim kendi kendime. Bildiğin kurabiyeyi yap.

Başladım ben kendimce, kakao tabanlı kurabiye yapımına. Yarım katı yağ, Yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 bardak şeker, 1 Yumurta, 1 çay bardağı kakao, vanilya, kabartma tozu, ve alabildiğince un. Hamuru yoğurdum zeminde açacağım ve su bardağı ile keseceğim. Hamurum un ufak oluyor. Kafayı Kesin Kemireceğim. Sabret dedim. Bekle dedim, hamuru dinlenmeye bıraktım. Dinlenince biraz daha kolay oldu şekil vermek. 150 derecede 30 dk pişirdim.

Fındık ezmesini daha önce hiç yememiştim. Kavanozun kapağını açıp tadına bakınca çarpıldım.Mmmmmmmmmmm harikaydı. 1 Tatlı kaşığı tereyağıyla iyice karıştırdıktan sonra. İki kurabiye arasına sürdüm. Kokusu lezzeti harikaydı.

Kendimi bir taktir ettim, bir taktir ettim sormayın. Bu kadar iş ve yoğunluk arasında bile etkinliğe katılmayı başarabildim. “Aferin Esra” :) “Teşekkürler Esra” :)

Öptüm sizi

Ha unutmadan yavruları annesi kömürlüğe kaçırdı bana sadece uzaktan bakıyorlar artık fotoğraflarını çekemiyorum ama gayet iyiler.

ŞEKER HAMURLU PASTA


Merhabalar

Biliyorum çok uzun bir ara verdim ama başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Anneler gününe hazırlandık çocuklarla birlikte. Annelerine gösteriler hazırladılar onlarda bizlere pasta börek yapmıştı. Bütün okulca önce gösterileri izledik. Sonrada pastalarımızı yedik.
Ama bomba olay… Ben şeker hamuru ile pasta yaptım. Neler geldi başıma neler. En önce unutmadan Fusununmutfağı Füsuncuğuma çok teşekkürler ediyorum. Malzemeleri bulmamda o yardımcı oldu.

Tek başıma yapmaya cesaret edemedim. (iyi ki de denememişim ) :). Hayriye hocam’ı çağırdım. Onunla pastayı yapacaktık. Yeliz ve Hanife’de dağınıklarımızı toplayacaktı. Geçtik netin başına. Bütün şeker hamuru tariflerini inceledik. Ama ne diyeyim çatladık. Tüm tarifler gram ölçüleriyle. Bende de gr ölçecek hiçbir şey yok. Tekrar neti taradık, aynı ağırlıktaki ölçülerden bulabilir miyiz diye, yok yok yok bulamadık. Aldık jelâtini elimize:

Esra—Heyriye bacım bu jelâtini her biri 3 gr ise 5 tanesi 15 gr olur dimi
Hayriye Bacı—tabiî ki canımmmmmmmmmmm büyük ihtimal.
Koy tencereye…
Esra—Yeliz sen matematikçisin tart bakalım bu glikoz 80 gr gelir mi?
Yeliz—Hocam ben matematikçiyim! Tartı değil, ne bileyim ya…
Heyriye bacı—(Yeliz’i ittirir) Sen de bir şey bilmiyorsun ver bakalım… Hımm vardır 80 gr…
İyi, hadi bakalım malzemeler hazırlanır. Ölçüye göre 1 kg pudra şekeri yeter. Başladık yoğurmaya 1 kilo pudra şekeri gitti. Yok olmadı. 1100 gr yok,1200 gr mümkün değil, 1300,1400,1500 eh. Yaptık ama bizde yoğurmaktan hal kalmadı. Bu arada
Esra—Bacım sanırım 15 gr ve 80 gr olayında fena yanıldık… :(
Heyriye—Sus çaktırma.

Daha sonra süslemelerini de yaptık ve daha 2 pasta daha süsleyip kaplayacak şeker hamuru kaldı elimde bu arada nasıl saklanır bunlar bilen var mı?

Arkadaşlar ben size belli bir tarif veremiyorum. Çünkü bende bilmiyorum. Siz en iyisi bu işi ustalarına sorun ve benim pastamın resmini inceleyin sadece :)

Ve en sonunda benim için özlü söz. Ben elimdeki malzeme ile belki bir daha yaparım ama kremalı pastalarıma geri dönüyorum ve bu işi ustalarına bırakıyorum. Tövbeeeeeeeeee.

MUZLU MUFFİN


Merhabalar…

Muzlu muffin yaptım. Her şeyi, yani tüm tarif bana ve hayal gücüme ait. Kendim yaptım diye söylemiyorum, ama arkadaşlar kesinlikle deneyin.

Muz deyince aklıma hep dayımın yıllar önce anlattığı bir hikâye gelir. İçim sızlar.

Dayım doğunun en doğusunda, destansı bir şehrinde, o destansı şehrin harika bir ilçesinde ve o ilçenin, masal köyünde (isim vermiyorum ) 20 yıl önce, 15 yıl kadar öğretmenlik yaptı.

Köyde görev yapan öğretmenler, maaş gününü takip eden ilk Cuma izinli olur. O gün şehre ya da ilçeye gidip, hem maaşlarını çekerler, hem de bir aylık alışverişlerini yaparlar. Yine bir maaş ertesi dayım, maaş çekmek için yola koyulur. Masal köyün harika ilçesinden geçerek destansı şehrine ulaşır. Maaşını çeker, evin alışverişini yapar, çoluk çocuğun isteklerini alır. Masal köyünün minibüsünde, minibüsün hareket saatini beklerken yanına köyün delikanlılarından biri oturur. Fakat gözü devamlı dayımın elindeki poşettedir. İçinde muz vardır poşetin. Dayım anlar ve delikanlıya çıkarıp poşetinden bir adet muz verir. Delikanlı eline alır muzu direk kabuğuyla beraber ısırarak yemeye çalışır. Kabuklu olunca tadı pek hoşuna gitmez yüzünü buruşturarak yemeye çalışır. Çünkü hocası ona ikram etmiştir. Dayım durumu fark edince, yani o destan şehrin, harika ilçesinin, masal köyü delikanlısının daha önce muzu hiç yemediğini fark edince, Gözleri dolar kabuğuyla yemesine engel olmak ister, ama delikanlı üzülüp bozulabilir diye, Hemen poşetinden başka bir muz çıkarır, delikanlıya doğru göstererek soyar ve yemeye koyulur. Tabiî ki hemen arkasından o soyar muzunu. Yüzünde mutlu mesut bir tebessüm, yer o güzel meyvesini.

Ben bu hikâyenin ana fikrini çıkarmıyorum. Ana fikir çıkarmak da sizlere ait olsun arkadaşlar :). Sadece derim ki elinizdeki her şeyin kıymetini bilin ve her zaman şükredin…
Güzel mi güzel bir muffin (top kek) tarifi, buyurun.

MALZEMELER:
· 3 Adet Yumurta
· 1 Su Bardağı Şeker
· 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
· 2 Çay Bardağı Süt
· 1 Yemek Kaşığı Tarçın
· 4 Adet Muz
· 1 Çay Bardağı Fındık
· 1 Paket Kakaolu Krem Şanti
· Alabildiği Kadar Un
· 1 Portakal Kabuğu Rendesi
YAPILIŞI:
Süt ve yumurtayı çırptım .Sonra 1 Bardak sütü, yağı,tarçını ve iyice ezilmiş 2 adet muzu fındığı, vanilyayı, portakal kabuğu rendesini ve alabildiğince unu karıştırıp kek hamurumu elde ettim. Muffin kalıplarına paylaştırıp pişirdim.
Kalan 2 adet muzu iyice ezdim. Kakaolu kerem şantiyi bir çay bardağı sütle çırptıktan sonra ezilmiş muzla karıştırdım.
Fırından çıkan ve soğuyan muffinleri üzerine sürdüm şantiyi. Yaklaşık 20 adet çıkıyor. AFİYET OLSUUUUUUUUUUUN

BULGUR PİLAVI VE CACIK

Merhabalar

Hafta sonum dehşet geçti. Haaaaaaaa dehşet deyince güzel zannetmeyin. Arka odam tam 3 haftadır, darmadağınık haldeydi. Kışlıkları döktüm. Bir sürü irili ufaklı, hurç aldım. Ortalıkta fazlalık olduğuna inandığım her şeyi paketledim. Meğer benim her şeyim fazlalıkmış. Ne çoktu, 3 haftada ancak bitirdim.

Ama şöyle; bir hafta sonu buradayım, bir hafta sonu eve gidiyorum. Dolayısıyla, ben işlerimi sadece hafta sonları yapabildiğim için, kalıyordu. Sonunda bitti. Öylesine mutluyum ki; gidip gelip arka odayı seyrettim bugün :)…

Hiçbir yere çıkamadım. Hava o kadar güzeldi ki, ben sadece iş yaptım. :(… Bu arada hiç blog ziyareti de yapamadım. Ama nasıl yapayım; bir yaptım mı 200 küsur arkadaşa gitmem gerekiyor. Ve benim kadar yoğun çalışan, iş bile yapmak için, sadece hafta sonları olan biri için, ne kadar zor anlatamam size. Bazen bana alınanlar ve gönüllenenler olabiliyor. Roket hızıyla yapmaya çalışıyorum gönüllerini. Yetişemediğim oluyor tabi ki. Tek söylemek istediğim; hepinizi çok seviyorum ve kimseyi ihmal etmek istemiyorum. Beni sadece arada, mazur görün yeter…

Bu kadar temizliğin üzerine canım en çok cacık istedi. Evet, cacık. Ben her şeyin yanına yiyebilirim cacık. Çok seviyorum. Eh sezonunu da açmışım ki durur muyum? (Kış aylarında domates ve salatalık yememeye çalıştığım için sezon ancak açıldı.)

Koştum mutfağa soydum salatalığı. Rendeledim, İçine yoğurdumu koydum. Bol nane, buzluktan çıkardığım soyulmuş sarımsaklarımdan iki adet ve saf zeytinyağı. Şöyle güzelllllllce karıştırıp, yemeğe koyuldum. Mmmmmmmmmmmm. Ama bu yalnız gitmiyor ki; ne olur, ne olur… Hah tamam buldum. Bulgur pilavı. Tekrar açtım buzdolabını. Aldım iki adet yeşilbiberi, doğradım. Yanına elbet bir kuru soğan olacak. Onu da doğradım. Pişince salçamı ekledim. O anda aklıma yine buzlukta olan haşlanmış mercimek geldi. Tam bir pişirimlik vardı hemen çıkardım sıcak suyla yıkayıp çözdürdüm (güneş enerjisi olunca 24 saat sıcak su oluyorrrrrrrrrrrrrrrrr) onuna salçalı karışımıma ekledim sonra 1 su bardağı kadar bulgurumu yıkayıp ekledim. 1 adette tavuk bulyon koydum. Afiyetle yedim. En sonda üstüne bir adet mide ilacı içtim :)…

Bir hafta sonunu böyle bitirdim. Sevgiler…

ETBURGER

Merhabalar

Hamburger yaptım. Ama pek hamburger sayılmaz etburger. Hevesle fotoğrafladım. Yazılarımı hazırladım. Yavru kedişlerin fotoğraflarını çektim merak edenler için.

Amaaaaaaaaaaaa o ara beni şeytan dürttü git bir Zerrin’e diye. Aman Allahım
Gitmez olaydım :). O On kaplan gücündeki hatun benim zihnimi okuyup hamburger koymuş. Yok, canım olmaz böyle şey. Tam pişti. Yazdım yorumu... “hanım bana bak banaaaaaaaaaa. Ben var ya, seni fikir şeediyo diye, cümle aleme rezil edeceğim. Gidiyorum yazmaya”... diye. Hala tık yok. Ben bu saate kadar etme ,eyleme faslına geçileceğini sanıyordum. Sanırım hatun sallamıyor beni :)

Neyse, o salamıyorsa kuyruğumuzu sıkıştıralım ,bacaklarımızın arasına.Yazalım kendi yazımızı, koyalım tarifimizi napalıııııııııııım…

Hamburgeri hep çok sevdim... Lise yıllarımdayken tanıştım arkadaşla. Ama baba memur demiştim, pek fazla öyle kafelere falan gidip yiyemedim O dönemde. Aramızda hep uzaktan bir bakışma bir aşk olmuştur . Niyeeeeeeeeee bu aşk, çünkü içinde köfte var. Benim gibi bir köfte manyağı için, bulunmaz bir nimet bu yemek.

Fakat bu sefer ki etburger. Biraz değişik ve tamamen ne yesem, ne yesem düşüncesi ve dolap önünde tutulan ,uzun nöbetler sonucu ele geçen malzeme ile yapılmış bir yemek.

Buyurun tarif.

MALZEMELER:
· ½ Çay Bardağı Sıvı Yağ
· 1 Su Bardağı Ilık süt
· 2 Çay Kaşığı Mahlep
· 20 Gr Yaş Maya
· 1 Yemek Kaşığı Tuz
· 2 Yemek Kaşığı Toz şeker
· Alabildiğince Un
· 30 Gr Yağsız et
· kekik,tuz
· Yumurta sarısı
· Susam
· 2 Yemek kaşığı Yağ
· 1 Adet Soğan
· Sumak
YAPILIŞI:
Önce hamurun malzemeleri yoğrulur elde beze yapılarak ve hafifçe yassıtılarak ,fırın tepsisine dizilir. Üzerine yumurta sarısı sürülür. Susam serpilir. Fırına pişmeye verilir.
Et kuş başında büyük uzun uzun doğranır. Düdüklü tencerenin içine konur. Çok az suyla ve çok kısık ateşte kendi suyunu da salarak çekmesi sağlanarak pişirilir. Pişince içine kekik , tuz ve yağ konarak bir müddet kavrulur. Fırında pişip soğuyan ekmeklerimiz açılır. İçine etler dizilir. Üstüne de kuru soğan ve sumakla hazırladığımız . Salatadan konur.Afiyetle yenir. AFİYET OLSUNNNN

ACMA

Merhabalar

Sanırım çok bunalım takıldım son günlerde. Umarım çok sıkmadım sizi. Ama demiştim ya ailem gibi oldunuz. Kime anlatayım ?kime dertleneyim ve naz yapayım? Tabi ki size.

Bu süre zarfında en büyük ilacım blog arkadaşlarımın sayfalarını gezmek ve yorumlar bırakmaya çalışmaktı. Fark ettim ki çok arkadaşım olmuş. Mutlu oldum. Hem de çok. Gezerken eğlendiğimde oldu hüzünlendiğimde. Tüm bunları yaparken dedim ki kendime neden gördüğün ilginç yazıları ve o an gelişmiş ilginç enstantaneleri yazmıyorum sayfamda. Evet karar verdim. Hafta boyunca dolaşacağım notlar alacağım ve arkadaşlarımın sayfalarında hoşuma giden yazıları kendimce yorumlayacağım. Kesinlikle eleştiri gibi olmayacak ben haddimi bilirim. Dedim ya hoşuma gidenler.
Ben Bunun ilk örneğine pazartesi başlamayı düşünüyorum ve her pazartesi bu şekilde devam etsin istiyorum.

Bu sebeptendir 2 örnek hazırladım sizlere. Çok hoşuma giden 2 not. Birini ben buldum diğerini zerrin gösterdi.

Canım Muhterem’cim benim blogcu aleminde en çok sevdiğim arkadaşlarımdan biridir. Laylay lom sayfasına gittim. Çayın öyküsünü yazmış ilginç bir şiirle. Okudum biraz tuhaf oldum. Yorumumu yazdım ve sayfaya tekrar tıkladım diğer yorumları gördüm. Hepsi hemen hemen aynıydı çayın öyküsünü okuduktan sonra “yok bi daha çay içmeyi düşünmüyorum” diyorlardı. O kadar çok güldüm ki bende benzer bir yorum bırakmıştım. Moralim çok bozukken muhteremciğimin sayfasında rastladığım güzellik beni o an için tüm sıkıntılardan kopardı ve çok eğlendim. (umarım kızmadın canımın içi kızdıysan hemen kaldırırım yazıyı)

Diğeri takıperilerin de idi zerrin gösterdi. Sanırım Bir yanlışlık sonucu sevgili Eren’i Derya BAYKAL zannetmişler ve açıklama yapmak zorunda kalmış. “Arkadaşlar ben Derya BAYKAL değilim lütfen yün, tığ, şiş istemeyin” diye. O kadar hoşuma gitti ki sormayın :)

Aslında buradaki yazılar hep ilginç benim yazmama gerek yok. Aycak (Ayça) bahsetmek istediğim kişi. Çok hoş eğlenceli , sevgi dolu bir insan Ayça. Çok kısa süredir tanımama rağmen, 40 yıllık dostum gibi. Yazılarını okurken, gülümseme yüzünüzden hiç eksik olmuyor. Ben sadece diyorum ki; bir de Ayça’yı ziyaret edin bana gelmişken. Süper karşılayacak sizi muhabbetiyle…

Pazartesi ya da Salı günü birikimlerle geleceğim. Hazır olun yazın yazılarınızı ben geliyorummmmmmmmmmm.

Neyse bu kadar yeter bunun üstüne ben size bir açma tarifi vereyim de hafta sonu yaparsanız afiyetle yiyiniz…Sevgiler

MALZEMELER:
· 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
· 2 Su Bardağı Ilık süt
· 2 Çay Kaşığı Mahlep
· 40 Gr Yaş Maya
· 2 Yemek Kaşığı Tuz
· 4 Yemek Kaşığı Toz şeker
· 1 Paket Katı Yağ
· Alabildiğince Un

YAPILIŞI:
Ilık süt ile maya karıştırılır içine katı yağ dışındaki diğer malzemeler eklenir, Yoğrulur. Mayalanan hamur 8 parçaya bölünür , katı yağ dörde bölünür.
Önce bir parça hamur alınır tabak büyüklüğünde açılarak içine bir parça katı yağ konur. Diğer hamurda aynı şekilde açılarak yağlı hamurun üstüne kapatılır. Rulo haline getirildikten sonra hamur elde uzunlamasına sıkılarak yağı yemesi sağlanır. Uzunlaşan hamurdan bir karış alarak elimizde kıvırarak uçlarını birleştiririz. Tüm hamurlar için aynı işlem uygulanır.Üstüne 1 Yumurta sarısı sürülür fırına verilir. AFİYET OLSUUUN

PEYNİRLİ KIZARTMA BÖREK

Merhabalar

Çocuktum İstanbul’dayken. Güzeldi hala çok özlerim eski mahallemizi. Rüyalarıma girer, evimiz mahallemiz. Her şeyi çok kolay bulabiliyorduk örneğin yufka. En sevdiğim börekte sigara böreği idi sanırım annemin en çok yaptığı börek de sigara böreğiydi. :)

Sonra babamın tayini çıktı gittik Urfa’nın Suruç ilçesine… Çok mahrumiyetti hiçbir şey, çay bile bulamıyorduk, nerdeeeeeeeee yufka. Ama Suruç’un da bendeki yeri başkadır çok sevmiştim Urfa’yı da çokkkkkk en çok hatırladığım ve hala hayran olduğum yemek kültürü idi. Çocukluğumda yediğim oradaki lezzetli yemekleri hala unutamam.

Bir gün bakkala yufka gelmişti tesadüfen hemen gidip 3–4 paket almıştık. Annemle hemen oturup hepsini sigara böreği yapıp buzdolabının buzluğuna atmıştık. Annem her gün biraz biraz çıkarıp kızartıyordu bize. Hiç bitmesin diye dua etmiştim (çocuklukta ne kadar basit şeylerle mutlu olurmuşuz)

Canım istedi yine sigara böreği yaptım ama bu seferki böreğin dışında galeta unu kullandım. Güzeldi yok harikaydı yok yok bu kadar mütevazilik fazla muhteşemdi yaaaaaaaaaaaaa

Çok keyfim yok. Bozuğum zor düzelirim. o yüzden biraz üstünkörü bir sunum oldu ama siz beni şimdilik bu kadarlık idare edin… Sevgiler

YAPILIŞI:
3 Adet yufka önce 2 ye sonra 3 e bölünür yani bir yufkadan 6 parça olacak. Önce yufkaların içine maydonozlu peynir harcından koyarız. Sütle çırpılmış yumurtaya sonra galeta ununa batırılıp kızgın yağda kızartılır. AFİYET OLSUNNNNNN

ÇİKOLATALI VE KREMALI MUFFİN



Merhabalar…
Ne kadar nefis bir hava var dışarıda… Tek istediğim bu nefis havanın yarında olması ve yavrularımın yarın yani 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı üşümeden mutluluk içinde geçirmeleri.

Çok heyecanlılar çooooook, Kafkas oyunları, jimnastik grupları, Kızların gösteri grubu, şiirler, ödüller ve 23 Nisanda gelenekselleşmiş yarışmaları kiiiiii en eğlendiğimiz kısım budur. Hele ki 1. sınıf ve ana sınıfının katıldığı yarışmalar. 1 Yıl konuşulur onların yarışma sırasında yaptıkları…

Çoğunuzun çocuklarının faaliyetleri vardır eminim… Şimdiden hepsinin bayramını kutluyorum ve sevinçleri mutlulukları daim olsun hep 23 Nisan sevinçleri ve Cumhuriyet coşkusuyla dolsun içleri. Cumhuriyet kıymeti bilen evlatlar olsun umuyorum…

Çocukları 23 Nisan çağını çoktan geçmiş arkadaşlar sizde katılın bayram coşkusuna… Gidin yakınınızdaki bir okula izleyin çocukları dinleyin coşkuyla okudukları şiirleri. Hatta imkânınız varsa bence gidin bir köy okuluna o yavruların sevinçlerini arttırın çok da seveceksiniz köylerdeki bayram kutlamalarını.


Ve son olarak sitemin asıl kuruluş amacına hizmeten çocukların en sevdiği yiyeceklerden bir olan çikolata ve kremalı Muffin. Yapımı çok basit ve lezzetli buyurun tarif…Sevgiler

MALZEMELER:
· 1 Su Bardağı Toz Şeker
· 2 Yumurta
· 1 Çay Bardağı Süt
· 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
· Aldığı kadar Un
· 3 Çorba Kaşığı Kakao
· 1 Paket Kabartma Tozu
· 1 Portakal Kabuğu Rendesi
· 1 Vanilya
· 1 Su Bardağı Fındık
· 1 Paket Bitter Çikolata (80 Gr)
· ½ Paket Krem Şanti ve Yarım çay Bardağı Süt

YAPILIŞI:

Muffin için şeker ve yumurtayı çırpın. Sonra süt,yağ,kakao,ve vanilyayı koyduktan sonra kabartma tozu, portakal kabuğu rendesi, Fındık ve unu ekleyerek Muffin hamurunu hazırlayın. Fırından çıktıktan sonra benmari erittiğimiz çikolatayı ve yarım bardak sütle çırptığımız yarım paket krem şantiyi muffinlerin üzerine sürün… AFİYET OLSUUUUUUUN

18 Eylül 2007 Salı

ÇİKOLATALI PARFE

MALZEMELER:
· 6 bardak süt
· 1 Vanilyalı Puding
· 1 Paket Burçak Bisküvi
· 1 Su Bardağı Fındık
· 2 Pk Krem Şanti
· 5-6 Adet Çilek
· 1 Adet Kivi
· 1 Paket Çikolata Sos

YAPILIŞI: 50-60 adet rulo gofret yağlı kağıt serilen kelepçeli kalıbın kenarlarına yerleştirilir.
2,5 Bardak sütle vanilyalı puding pişirilir. İçine ufalanmış burçak bisküvi ve 1 bardak fındık eklenerek. Kelepçeli kalıba bu karışım dökülür. Dolaba koyarak soğutulur. 2 adet Krem şanti 1,5 bardak sütle çırpılarak içine çilek ve kivi doğranır. Soğuyan pudingin üstüne sürülür. En son 2 Bardak sütle çikolatalı sos pişirilir hafif soğutulduktan sonra şantinin üstüne eklenir. En üste ben Hindistan cevizi serptim. 1 Gün beklettikten sonra afiyetle yedim,yedik yediler :) AFİYET OLSUUUUUUUUUN…

BROWNİ, ISLAK KEK


BROWNİ İÇİN:
· 1 Su Bardağı Toz Şeker
· 3 Yumurta
· 1 Su Bardağı Süt
· 3/2Su Bardağı Sıvı Yağ
· Aldığı kadar Un
· 3 Çorba Kaşığı Kakao
· 1 Paket Kabartma Tozu
· 1 Portakal Kabuğu Rendesi
· 1 Vanilya
· 1 Su Bardağı Fındık

YAPILIŞI:

Browni için şeker ve yumurtayı çırpın. Sonra süt,yağ,kakao,ve vaniyayı koyduktan sonra 1 bardak sosu kenara ayırın kabartma tozu, portakal kabuğu rendesi ve unu ekleyerek browni hamurunu hazırlayın. Fırından çıktıktan sonra sıcakken üstüne sosu ilave edin…AFİYET OLSUUUUUUUN


YUFKADA TAVUK YE#21

Çok yoğun günler yaşıyoruz. Gerek 23 Nisan hazırlıkları gerekse OKS ve bursluluk sınavlarının yaklaşması dolayısıyla tempomuz bayağı yüksek. Ama ben yine de dolaşmaya çalıştım sizleri .

Gözlemlerim oldu sizlerle paylaşmak istedim. 1. Gözlemim artık bir çok blogun sobe olayında çok sıkılması ve bu sobelerin dönüp dolaşıp hiç bitmeden devam etmesi. Aslında bir önceki yazımda bahsettiğim gideceğim buralardan dememin ve sıkıtımın esas sebeplerinden biride sobeleme oyunlarıydı. Ben bu bloğu kurarken ciddi bir işe el atmak gerekirse ileride bu işi daha da ileriye götürme düşünceleriyle başladım. Son 2 sayfamı şöyle bir gezdiğimde sadece sobeleme oyunlarından ibaret olduğunu gördüm. Hayır şöyle bir acı gerçek var bu oyunlardan birinin mimarı da benim :)… Tamam söylediklerinizi duydum uzatmayın isterseniz :)

Ama işin birde şu boyutu var. Bu oyunlardan çok hoşlanan… ve gerçekten severek bir şeyler yapmaya çalışanlarda var.
Onlara da haksızlık etmek istemiyorum. Bu fikirler sadece beni bağlar zaten kimseye veya bir gruba dahil değilim :)… Sadece rahatsızlıklarını dillendiren arkadaşlardan cesaret aldım diyelim :)

Diğer gözlemimde hafta boyunca dostlar günü idi :)))…
Benim bildiğim yılda bir defa olur bu günler ve belli bir günü olur. 6 aylık blogcuyum. İlk bloğumu kurduğumda da bir dostlar günü olmuştu. Bu ikinci eeeeeee hangisi gerçekti. :) :))))

Olsun olmasın tüm dostlar günümü kutlayan arkadaşlarıma teşekkürler ediyorum. Ben hazır msjlarına iadeyi ziyarette bulunamadım. Hazır mesajlardan pek hoşlanmıyorum… Tamam kabul ediyorum ben kılım. :)
Ve son olarak bir müjdeli haber… Sabah 06,30 dolaylarından beri sancı çeken kediş ilk yavruyu bakayımmmmmmmm saat 14,00 dolaylarında doğurdu. Ben okula gelirken 2. yi doğurmak için hazırlanıyor. 1. yi de kolunun altında benden saklıyordu (allahım ya halbuki sabahtan beri kucağımda ve çıkar şunları karnımdan diye yalvarıyor bana ne hayvan ya)
Ona hazırladığım minderi beğenmeyip evimin baş köşesindeki oturma minderimin üstüne pörtletti ilk yavruyu…hesabı ondan sorulacaktır. (hele birkaç gün geçsin vereceğim eline deterjan su yıkatacağım o minderi)

Kedişimin şerefine onun en sevdiği yemeklerden biri olan tavuk yemeği tarifi vereyim bari. Hem de Tavuk etkinliği yemeğim…
Sevgili Emel bu ayki ev sahibimiz… Kendisine çok tşkler ediyorum kolaylıklar diliyorum...
MALZEMELER:
· 1 Paket Tavuk Kanat
· İstenilen Baharatlar (ben yurt dışından gelen tadı muhteşem olan ve içinde ne olduğunu asla bilmediğim bir baharat kullandım. Holanda da yaşayanlar bilir bilgi verebilirler)
· 2 Kaşık yağ
· 1 Teflon ve kapaklı tencere
· 1 Paket Mantar
· 1 Adet Yufka Ekmek
YAPILIŞI:
Tavukları baharatla harmanlayıp tencereye diziyoruz. Kapağını kapatıp harlı ateşteyken sulanmasını ve kaynamasını bekliyoruz. Sulanınca altını yarım edip suyunu çeken kadar pişiriyoruz. Piştikten sonrada 1 kaşık yağ dökerek kızarmasını sağlıyoruz. Diğer tarafta yıkadığımız Mantarları yağla birlikte suyunu salıp çekene kadar pişiriyoruz. Sonra mantar ve tavukları karıştırıyoruz.

İstenilen salata ile servis yapılabilir ben kırmızı lahanayı limon,sirke ve tuzla yoğurarak ve ayrıca bir de yeşil salata yaparak Yufka ekmeğin üstünde servis yaptım…AFİYET OLSUUUUUUUUN

ETLİ BÖREK

Merhabalar….

Sıkıntı insana yemek keşfettiriyor arkadaşlar bende kendi kendime bir sürü yemek tarifi pasta tarifi denedim. İş denediklerimi sayfaya eklemeye gelince put gibi kalıyorum. Amaaaaaan deyip oyalıyorum kendimi…

Ben bilmem bahar yorgunluğumuzdur. Ama elim hiçbir şeye değmiyor. Bizim yaman kız depresyondayım dedi. Çılgın Halenze bunu etkinlik ve sobelenme zannederek konu hakkında yazı yazdı. Bende yazıyı okuyunca sobelenmiş oldum sanırım. O kadar sobelenme arasında bir depresyon sobelenmem kalmıştı. Şimdi ben ne yapayım sizleri de sobeleyip kendimle aynı kıvama getireyim mi. Yoksa sizde zaten benim kıvamda mısınız? :)

Yooooook ben yinede yalnız başıma oyuna devam etmek istemiyorum. Yazının sonunda sobeleyeceğim bir kaçınızı. Girin sizde benim yanıma çekelim halayımızı :)…

İnanın sayfayı bırakmayı bile düşündüm ama misss kızın ve yaman kızın kızmaları sonucu. O fikrimi biraz erteledim.(korkuttular beni) :)

Yeni bir gün umarım güzel olur. Bugün uzun süredir görmediğim arkadaşlarımla akşama kudurrrrrrrmayı planlıyoruz. Belki onların verdiği enerji ve gazla ben bir müddet daha devam ettiririm.

Neyse bugün uzun yazamayacağım… Vazgeçtim sobelemiyorum da kimseyi kıyamadım sizlere canlarım…

Ben keşfettiğim etli böreği anlatayım size deneyin kesinlikle memnun kalacaksınız diyeyim… Tercihi size bırakayım…

Hepinizi çok öpüyorummmmmmm

MALZEMELER:
· 3 Yufka
· 400 gr Kuşbaşı Yağsız Et
· 2 Soğan
· Yarım demek maydanoz
· 2 Adet Yeşil Biber
· Tuz, Biber ,Kekik
· 1 Kaşık Salça
· 1 Yumurta
· 4 Kaşık Yoğurt
· 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ

YAPILIŞI:
Eti düdüklüye koyarak kendi suyunu çekene kadar haşladım. (30 dk kadar). Yumurta yarım çay bardağı sıvı yağ ve yoğurdu çırptım iç harcı hazırladım.

Pişen eti. Rondoda çok fazla ezmeden kıydım. Soğanı ve biberi kalan sıvı yağda küçük küçük doğrayarak pişirdim. Salçayı koydum. Eti koydum bir keze kavurduktan sonra maydanozu ekleyerek kapattım.(baharatlarda eklendi)

Yufkanın birini tezgaha serdim önce yoğurtlu harçtan sonra etli harçtan içne koydum. 2. ve 3. yufkaya da aynı işlemi tekrarladıktan sonra, yufkaları rulo haline getirdim 2 şer cm kalınlığında keserek yağlı kağıt konulmuş fırın tepsisine dizdim.

200 derecede 30 dk pişti. AFİYET OLSUUUUUUUUUN

KREP PARİZYEN

Merhabalaaaaaaaaaar

En sonunda yazı ekleyebildim ve sizleri dolaşmaya çıkabileceğim hazır olun güzel ikramlarınızı bitirmeye geliyorum. Arayı Uzattım çünküüüüüüüüüü…

Salı günü Müfettişlerimiz geldi yıllık olağan teftiş zamanı, sınıflara dağıldılar bir tanesi de idarede benim yanımda benim teftişi yaptı. İstediği defterleri tek tek çıkardım inceledi (umarım beğenmiştir). Buraya kadar iyi ve hoş. Sonra okulu gezmek bölümleri görmek istedi. Ve tabi ki ana sınıfını da. Allahım benim canavarların bir şeyler yumurtlayabileceğini biliyordum ama bu kadarını asla… Beni rezil ettiler.
yaramaz maskotumuz, baş tacımız, çokbilmişimiz Gürkan. Müfettişle içeriye girdim ve hemen anında bize dönüp şu cümleyi kurdu...
“aaaaaaaaaaaaaa Esra öğretmenimin karnı(göbek oluyor) kocaman seninki küçükmüş amca” lay la lay la la la benim rengi tahmin edebiliyor musunuz? Hadi ya hepinizde tahmin ettiniz işte. Yüzüme vurulduğuna mı yanayım. Gülme krizine girmiş kendime mi acıyayım bilemedim.

2 Gün sürdü teftişimiz. Şükür sorunsuz atlattık. Yaramaz Gürkan mutlu mesut 23 Nisanda oynayacakları Kafkas oyunlarına hazırlanıyor.
Bu arada burada telefon hatları çöktüğü için 2 Gün boyunca netle bağlantımda kesildi. Kafayı yedim. Olmuyormuş ya netsiz olmuyorrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr… İtiraf ediyorum ben bir bağımlıyım… :)

Akşam vakit geçiremedim.
Tamam, benim tv izlesem de, izlemesem de hep açık olur ama ben ona bakmayı unutmuşum sanırım, izleyecek bir şey bulamadım. Çay yaptım içtim 3 çeşit pasta yaptım, evi temizledim. (ben dememiş miydim net beni tembelde yapmış)… Yok yok yok vakit geçmedi. Neyseki 1,5 gün aradan sonra kavuştum hasret giderdim :).

Bu yüzden ziyaretlerimde aksamalar olmuştur. Ben şu tarifi de vereyim hemen geliyorum. Açılınnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn

Eski bir yemek kitabını karıştırırken buldum bu tarifi denedim memnun kaldım. İsmine netten baktım aslında birçok yemekte bu ismin kullanıldığını gördüm tahmin ettiğim gibi Fransız usulü manasında yani “Paris’iyen” Parislice anlamına geliyormuş sanırım… Sizde deneyin kesin çok seveceksiniz.


MALZEMELER:
KREP İÇİN:
· 2 su Bardağı Süt
· 2/3 Su bardağı Un
· 2 Yumurta
· Tuz

İÇİ İÇİN:
· Yarım Kilo Kıyma
· 2 Adet Soğan
· 2 Adet Biber
· 2 Domates
· Tuz, toz biber, kekik, istenilen baharatlar
· Maydanoz
· 3 Kaşık Yağ
BEŞAMEL SOS İÇİN:
· 2 Su Bardağı Süt
· 1 Çorba kaşığı teryağı
· 1 Fincan Un
· 2 Çorba Kaşığı Kaşar
· Tuz

YAPILIŞI:
Krep malzemelerini karıştırıp teflon tavada pişiriyoruz.
Soğanları ve biberleri küçük küçük kıyıp, pişiriyoruz. Kıymayı ilave ediyoruz. İyice kavrulduktan sonra. İçine kabukları soyulmuş ve küp doğradığımız domatesleri ilave ediyoruz. En son salça ve baharatlar konup pişiriyoruz. Biraz sulu olması lezzetli yapıyor. Bu yüzden İndirmeden önce 1 Su bardağı kadar kaynamış su koyup bir taşım kaynatıyoruz. Ateşten almadan kıyılmış maydanozları ilave edip kapatıyoruz.
Yağı tavaya alıyoruz. Unu ilave edip hafif sararana kadar kavuruyoruz. İçine sütümüzü yavaş yavaş ilave ediyoruz. Kaşarı ve tuzu ilave edip indiriyoruz.
Krepleri fırın tepsisine alıyoruz. 1 kat krep 1 kat kıymalı sostan koyuyoruz. Bitirene kadar işlem devam. En son kata krepi koyduktan sonra Hazırladığımız beşamel sosu pasta kreması kaplar gibi üstünü kaplıyoruz. En üste kaşar peyniri ilave edip. Fırında 150 derecede 20 dk kadar pişiriyoruz.

TAVUKLU ERİŞTE PİLAVI

Gmail hesabıma çok fazla mail geliyor…

Uzuuuuuuuuun süre hiç dokunmuyorum. Özellikle blog izleme özelliğini kullandığım için sayfalarca okunmuş mail oluyor.
Sonra bir gün düşüyor aklıma oturuyorum, yüzlerce maili ayıklamaya çalışıyorum. Çöp kutusuna attıklarımı büyük bir zevkle sildikten sonra. Karşıma şu yazı çıkıyor. “ 2 GB lik kotanızın sadece %1’ ini kullanıyorsunuz silmeye ne gerek vardı” ha ha ha
Bu benim bilinçaltıma mı işlemiş ne? tembellik had safhada

Her şeyin suçlusu gmail… Nasıl mı?
İç ses1: Evi süpür
İç ses2: Amaaaaaan ne gerek var daha kirlenmemiş alan var. Kotanızın % 10’luk kısmını kullanmışsınız.

Başka bir gün;
İç ses1: Mutfağı topla, yemek yaptın bulaşıkları yıka…
İç ses2: Amaaaaaaaaaaaaaaaan kotanızın %2’lik kısmını kullanmışsın kullanılacak daha çok şey var

Bu iç ses çok oluyor ama
İç ses1: Çamaşırları yıka ya 2 hafta oldu çamaşır yıkamayalı
İç ses2: Amaaaaaaaaaaan kotanızın sadece % 50’lik kısmını kullanmışsınız daha bir o kadarlık kısım var. Yan gel Osmaaaaaaaaaaaaan.

Hani o iç ses bir gün şunu dese çok iyi olacak
İç ses1 : Onu mu yesem? Bunu mu yapsam, Yok şunu yapsam, Bundan da içsem.
İç ses2 : Hişşşşşşttttt aloooo vücut alanınızın kapasitesi 2 GB, sen 4 GB kullanmışsın hoooop durup artık tıkınmayı bıraksam diyorum

Sonuncusu daha mantıklı ama benim iç ses hiç bu noktada çalışmıyor direk şöyle diyor.
İç ses2: Ye canım ya suyundan da buyundan da ye ye…
Bu kadar bahsedince acıktım mı ne :)

Neyse hafta sonu benim içses fazla mesaide idi. Ne yapsam ne yapsam? diye düşünürken, annemin kışa girerken yaptığı çeşitli ev eriştelerinden pilav yaptım. Çok da güzel bir yemek oldu. Yedim tabi ki :)
Dedim ya tüm Bunların suçlusu gmail. Ben biliyorum


Buyurun Tavuklu Erişte Pilavı
MALZEMELER:
· 3 Avuç Çeşitli Erişte
· 1 Kaşık Sıvı Yağ
· 1 Kaşık Tereyağı
· 3 Adet Haşlanmış Tavuk Budu
· Tavuk Suyu ve Tableti
· Tuz.
YAPILIŞI:
Yağları tencereye koyuyoruz. Ardında erişteleri koyup kavuruyoruz. Kavrulduktan sonra. Tavuk suyunu ve tabletini koyarak, pilav gibi pişmeye bırakıyoruz.
Haşlanmış tavukları diderek piştikten sonra erişte pilavına karıştırıyoruz. AFİYET OLSUUUUUUUUUUN…

PİZZA


Pizza var alır mıydınız?

Fazla İtiraz edenin olacağını zannetmiyorum. Benim favori yiyeceklerimden biridir ama çok fazla yemişim sanırım bıkmalar başlamış… Yaptığımı bitiremedim formdan düştüm formdannnnnnn :)

Doğrusunu söylemek gerekirse pizza benim hayatıma tam olarak gireli 16-17 sene olmuştur ama ne zaman yedin dersen 12-13 yıl önce yedim. Lise dönemimde arkadaşlarım pizza yemek için kafelere giderlerdi ama benim cep delik cepken delik olduğu için pek takılamazdım onlara. Tadını da çok merak ederdim.

Meraklarımın kaynağı da her şeyin başlangıç suçlusu, Amerikan filmleri idi. O filmlerde evde yemek olmadığı zaman sipariş edilen ele alındığında söyle aşağıya doğru süzülen ve ucundan ısırdıkları zaman kaşarı uzayarak giden o yiyecek benim hayallerimi süslüyordu gerçek bu. :) Hatta İtalyan pizzası ile Amerikan pizzası arasındaki farkları bile öğrenmiştim, pizzadan daha yemeden bu filmlerden…

Sonra bende o muhteşem yiyecekten yemiştim ve yer yemez ben bunu yapabilirim diye düşünmüştüm. İnceleyerek tam 2 saatte tadını çıkararak yemiştim pizzamı. Bütün malzemeleri aldım evde denedim tam bir fiyaskoydu. Benim yeni yemek yapma dönemlerim tahta gibi bir hamur bıçak kesmiyor. Ama bu pizza çöpe atılacak değil ya o tahtayı kemire kemire yemiştim.

Şimdi gerçekten güzel pizzalar yapabiliyorum. Malzeme eksikti (mantar zeytin gibi) ama ben canım istediği için pes etmedim. Zevkini çıkara çıkara yedim yine. ( Cano Ayşecim bu seferlik senin için yazıyı kısa tuttum bir dahaki sefere söz veremem :) :) :) )

Bu arada sevgili Yeşimce yemek beni sobelemiş aldım kullandım memnunum oyununa. Bir türlü yapamadım en kısa sürede yapacağım. Çok da normal bir şey beklemeyin benden :)

Pizza Tarifim:

MALZEMELER:
(30 cm çapında Bir tepsi için)
· 1 Çay Bardağı Ilık Su
· 1 Pk Kuru Maya
· ½ Çay Bardağı Sıvı Yağ
· 1 Kaşık Tepeleme Yemek Kaşığı Yoğurt
· 1 Yemek Kaşığı Toz Şeker
· 1 Çay Kaşığı Tuz
· Arzuya Göre İç malzeme
· 2 Su Bardağı Rendelenmiş Kaşar
· 1 Tatlı Kaşığı Biber Salçası
· Kekik
· 1 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
· Alabildiğince Un
YAPILIŞI:
Maya, ılık su ve şekeri karıştırıyoruz (dr outker’in kuru mayası tercih). İçine yağımızı, tuzu, yoğurdu koyup iyice karıştırdım… Unu alabildiğince koyup kulak memesi kıvamında biraz daha yumuşak şekilde yoğurdum. 30 Dk kadar sıcak ortamda mayalanmaya bıraktım (sıcak ortam: bakınız sobanın arkası :)
1 kaşık salçayı bir kaşık yağla ve kekikle karıştırdım
Mayalanan hamuru tepsini dibini yağlayarak el yardımıyla yaydım( o küçüldü ben yaydım o küçüldü ben yaydım gıcık oldum ya)
Salçayı hamurun üstüne sürdüm.
Arkasında kaşarı tam ortasına koydum ve kenarlara doğru eşit bir şekilde paylaştırdım
İç malzemeleri yerleştirip 200 derecede 30 dk pişirdim…


KEKSTRA


MALZEMELER:

2Yumurta
1 Su Bardağı Toz Şeker
1/2 Su Bardağı Süt
1/2 Su Bardağı Sıvı Yağ
Portakal Kabuğu Rendesi(isterseniz)
Vanilya, Kabartma Tozu
Aldığı Kadar Un
Küçük top kek kalıpları
Fındık
Nutella
Damla Çikolata
Çilekli Sos
2 Kaşık Süt

YAPILIŞI:
Önce şeker ve yumurtayı çırpıyoruz, sonra yağ,süt, un ,kabartma tozu, portakal kabuğu rendesi, vanilyayı ekleyip kek kıvamına getiriyoruz 12 kalıba koydum 150 derecede 50 dk pişirdim. Çilek Sosu hazırda vardı. Bir kısmını onunla doldurdum çukurlarının bir ksımını da 2 kaşık sütte erittiğim 2 kaşık nutella ve damla çikolata ile doldurdum… AFİYET OLSUNNNNNNNN…