20 Kasım 2007 Salı
17 Kasım 2007 Cumartesi
BROWNİ MUFFİN " KREMALI VE RENKLİ HİNDİSTAN CEVİZLİ" KAYNANA ÇATLATAN TARİFLER ETKİNLİĞİ

Browniyi yaparken çok eğlendim. Yerken daha çok eğlendim. Tek başına eğlenmek olmaz dedim çıktım komşu ile güle oynaya çayla yedik içtik.
Benim aklıma gelen hindistan cevizi ile yapmaktı. Ama hoş bir sunum elde etmek isteyince , çok az bir gıda boyasını poşet içinde hindistan cevizi ile karıştırdım. Ortaya bu görüntüler çıktı. Ne çok konuştun, ay susta ver şu tarifi dediğinizi mi duydum ne? Aaaaaaaa tamam veriyorum...
MALZEMELER:
muffin için,
3 yumurta
1,5 Su Bardağı Toz Şeker
1 Sb Süt
1 Sb Ayçiçek Yağı
3 Tatlı Kaşığı Kakao
1 Sb Fındık içi
1 Vanilya,1 Kabartma tozu,
Alabildiğince Un.
Krema için,
1 Paket Şanti
3/4 Bardak Süt
1 Paket Krema Sertleştirici
Üstü için,
İstenen Renk Gıda Boyası
Hindistan Cevizi
YAPILIŞI:
1- 3 Yumurta şekerle kar gibi olana kadar çırpılır.
2- Süt ve Yağ ilave edilir çırpılır.
3- Kakao ve Vanilya İlave edilip çırpılır,
4- 1 Sb kadar karışımdan ayrılır.
5- 1 sb kadar dövülmüş fındık, alabildiğince un ve kabartma tozu ilave edilir. Çırpılır.(Normal kekten biraz daha yğun kıvam olacak)
6- Muffin kalıplarına kağıtlar konup içine tepeleme 1 yk içlerine konur. Önceden ısıtılmış 150 derece fırında 25 dk pişirilir.
7- Şanti süt ile çırpıldıktan sonra krema sertleştirici ile de 2 dk çırpılır yarım saat kadar dinlenmeye bırakılır.
8- Muffinlerin kağıtları çıkarılır. Ben Ucu kalın bir şırınga ile kenera ayırdığım karışımdan muffinlerin içine sıktım.
9- Krema dan muffinlerin üstüne konur. En son renklendirilen Hindistan cevizlerinden kremaların üstüne serpilir.
AFİYET OLSUNNNNNNNNNN
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 09:27 37 yorum
Etiketler:
Etkinlikler,
Kek ve Muffinler
15 Kasım 2007 Perşembe
MİSSSGİBİ
Merhabalar,,,
Misss Zerrin Yemek sayfasının yeni yaşını yepyeni sayfasında kutluyor... O'nun artık kendine aitbir sayfası var... Misssgibi.com...
Heyecanına ortak olmaya ne dersiniz. Durmayın resme tıklayın...
Sevgiler
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 13:17
14 Kasım 2007 Çarşamba
ERİŞTE,DOMATES SALÇASI, BİBER SALÇASI, KÖZLENMİŞ BİBER TURŞUSU, ETKİNLİK GELENEKSEL KIŞ HAZIRLIKLARI YE#28

Merhabalar;
Etkinlik konumuz "kış hazırlıkları" ve etkinlik sahibesi "mahsun prenses"... Kolaylıklar diliyorum kendisine...
Bu ay kevgirden bayağı faydalandım. Eee tariflerime geçeyim derken baktım etkinlik konusu, kış hazırlıkları ve bizde bu konuyu Kevgir/Ekim sayısında işlemiştik. Değerlendirmek lazımdı. Aslında, evde çeşit çeşit turşularda var ama bende zerre kadar vakit yok. Akşam olupta yatağa yattığımda, yorgunluğum o zaman ortaya çıkıyor. Bütün kemiklerim sızlıyor. Yok ben dinlenemem ki... Bitmez bende işler.
Ama bazen hayal kurmak süper oluyor. Hafta sonu gelecek. Temizlizliği, yemeği, çamaşırı, yapılacak ne varsa, hepsini benim yerime birileri yapsa ben sıcacık evimde kedi gibi sobanın arkasına kıvrılıp bütün gün bir çay içsem bir bişeyler yesem, bir soda içsem, sonra yine çay yine yemek, yine soda ha ha hepsi ayağıma gelse.
Ya siz beni dürtün ya kalkıpta mutfaktaki yığılı bulaşıkları yıkayayım. Yukarıda saydıklarımı ancak rüyamda görürüm :):):)
Neyse kış hazırlıklarım aslında çok kolay, yeterki yapmaya karar verin herşey süper oluyor. Kendiniz yaptığınız için gönül rahatlığı ile yiyorsunuz.
Tarifler Şöyle;
ERİŞTE:
Malzemeler:
1 çay bardağı süt
2 yumurta
4 su bardağı un
tuz
Hazırlanışı:
1- 1 Çay bardağı süt ve 2 yumurta çırpılır. 4 bardak un yoğurma kabına konur 1 tatlı kaşığı tuz eklenir. Ortası havuz gibi açıp sütlü karışım eklenir,yoğrulur,
2- Hamur iki bezeye ayrılır. Nemli bir bez içinde 1 saat kadar dinlendirilir.
3- Un serpilmiş tezgahta oklava ile yarım cm kalınlığında açılır. Tekrar 1 saat kadar dinlendirilir. Yufkalar istenilen kalınlıkta kesilip tepsiye konur fırında üzeri kızarana kadar kavrulur.
DOMATES SALÇASI:

Domatesleri yıkayıp doğradım. Bir bez torbaya koyup 2 gün suyunu süzdürdüm. Kevgire alıp
bastırarak püre haline getirdim. Yeteri kadar tuzu ilave ettim
Büyük bir tepsiye yayıp üzerini tülbentle örttüm. Kuru ve güneşli bir yere koyarak
karıştırararak suyunu çektirdim. 3-4 gün sürdü. Kavanozlara koyup sakladım.
KÖZLENMİŞ BİBER TURŞUSU:

üzerine 1 yemek kaşığı şeker, 2 yemek kaşığı tuz, 1 bardak sirke ve 1,5 bardak ayçiçek yağı koyup iyice karıştırdım.
BİBER SALÇASI:

2 Yemek kaşığı tuz.
Biberlerin çekirdekleri çıkarılarak yıkanır ve süzülür. Robatta püre haline getirilir.
Tepsiye konur yine üstü tülbentle örtülür. Suyunu iyice çektikten sonra tuzu ilave edilir 3-4 gün karıştırılır. Kavanozlara konup saklanır.
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 11:34 19 yorum
Etiketler:
Etkinlikler,
Kış Hazırlıkları
12 Kasım 2007 Pazartesi
KUZU TANDIR VE KUZU HAŞLAMA

4 Adet Kuzu Gerdan (kemikli)
3 Patates
Tuz
Pul Biber
Sarımsak(İstenirse)
YAPILIŞI:
Etler düdüklüye üstüne geçecek kadar su iel konur ve kapağı kapatılmadan 15 dk kaynatılır. Bu arada Biriken köpüğü alınır. Daha sonra patatesler soyulur. Haşlanırken ezilmesin diye 2'ye bölünerek konur ve düdüklünün kapağı kapatılır. 30 dk kadar haşlandıktan sonra yemeğimiz hazır. Pişen yemeğe tuzu atılır. Servis edilirken istenirse dövülmüş sarımsak ve pul biber ilave edilir.AFİYET OLSUUUUUUUUUUUUUN
9 Kasım 2007 Cuma
10 KASIM'IN ANLAM VE ÖNEMİNİ ANLATAN KONUŞMAYI ESRA ÖZTÜRK YAPACAKTIR. ARZ EDERİM :)
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:27 25 yorum
Etiketler:
Özel günler
8 Kasım 2007 Perşembe
MUTLU YILLAAAAAR NİHAN...
Hadi Durmayın partiye katılın sizde Nihan'a Seslenin...
Partiye Gideyim>>>>
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:39
Etiketler:
Yıldönümü Özel günler
5 Kasım 2007 Pazartesi
BÜYÜLEYEN MUTFAK 1 YAŞINDA!

Merhabalar...
Seneeeeeeeeeeeeee, geçen sene :), yani 6 Kasım 2006, nete girildi. Blog sahibi nasıl olunur? Öğrenildi. Günlerce süren düşünmenin sonucunda bulunan isim eklendi :):):) ve blog dünyasına adım atıldı.
2002 yılında alınan bilgisayarımın başında sıkıntı ile oturuken, ev arkadaşım Nuray " Esra abla yemek siteleri keşfettim gezsene onları" demişti. Başladım bende gezmeye, hatta içlerinde boğulmaya. Hiç aklıma gelmemişti kendime ait bir sayfa kurmak. Karar verip açtıktan sonra sayfamı uzunca süre uğramadım. Çünkü ne resim eklemeyi, ne de sayfa ayarları yapmayı bilmiyordum. Cesaret edip başına oturdum. Ekledim bişeyler hergün baktım gelen giden var mı diye. Yok kimsecikler uğramadı. Sonra yorumlar yazmaya başladım beni farketsinler diye. Yavaş yavaş farkedildim. Arkadaşi eklemeye başladım. Benimde arkadaşlarım olsun diye. Bir çok blog sahibi beni eklemedi ve reddetti. Üzüldüm ama pes etmedim. şimdi o yüzden linklerime kim isterse onu ekliyorum. Çünkü herkes değerli bir bireydir ve herkes şansı ve şansları hakediyor bence. Neyse bu hep böyle gitmedi. Bir çok kişi ile tanıştım sevdiler beni, sevdiler sayfama gelip selam vermeyi. Onlar beni olgunlaştırdılar. Ben zamanla elimden gelenin en iyisini yapmaya çaılıştım. Desteklerle sevgilerle.
Şimdi blog hayatım bir yaşında, Sizi seviyorum , yemek yapmayı seviyorum, Bloğumu seviyorum. İnşallah bir gün yukarıdaki gibi pastalarda yaparım... Zor ama olur mu olur...
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:54 59 yorum
Etiketler:
Özel günler,
Yıldönümü
1 Kasım 2007 Perşembe
PEYNİRLİ PAMUK POĞAÇA VE KEVGİR ZAMANI
Merhabalar...
Yine geldi kevgir zamanı, yine neler var neler,
Binbir çeşit kurabiyeler,
Süper sıcak ve güzel çorbalar
Leziz mi, leziz et yemekleri,
Kurabiye yapım aşamaları,
Çocuklarınız acıkınca neler yapılabilir alternatifleri,
Ayça'nın soruları,
Mutfakta aşk,
Etkinliklerden bir kaç tarif,
İstanbul'da nereler gezilir.
Film önerileri
Çay saati önerileri,
Hepsi ve daha fazlası "KEVGİR'DE"
E hadi ne duruyorsunuz önce benim poğaça tarifime şöyle bir göz atın sonra kevgirin sayfaları arasında keyifli bir yolculuğa çıkın. Garanti veriyorum hiç bir dergide bu kadar denenesi yapılası tarif yok...
Poğaçamın tarifine gelince,
MALZEMELER:
2 Sb Süt
1 Paket Katı Yağ
1 Çb Sıvı Yağ
1 Paket Yaş maya
1 Tatlı Kaşığı Mahlep
4 Kaşık Şeker
2 Çay Kaşığı Tuz
Alabildiğince Un
Üzerine sürmeye 1 Yumurta Sarısı
YAPILIŞI
Süt ılıtılır, içine maya ve şeker konarak 5 dk kadar bekletilir.
Daha sonra tuz,mahlep,yağlar,konarak sert olmayan kulak memesi kıvamından yumuşak bir hamur yoğrulur.
Yarım saat kadar dinlendirilen hamurun içine istenilen malzeme konularak yuvarlanır. 20 dk kadar daha tepsi mayasına bırakılır. Üzerine 1 yumurta sarısı , bir çimdik pudra şekeri ve bir tatlı kaşığı sıvı yağ karıştırılarak sürülür.
200 derece fırında 30-35 dk pişirilir. AFİYET OLSUNNNNNN
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 00:47 37 yorum
Etiketler:
Hamur İşleri
24 Ekim 2007 Çarşamba
ÇİKOLATALI YABAN MERSİNLİ PASTA

22 Ekim 2007 Pazartesi
HAMBURGER
Koştur koştur zayıflayacağım valla... Benim gibi oburluğa ve tombulluğa alışkın bir bayan için zayıflamak mı oy oy oy...
Bloğum benim için bir kaçış yeri dinlenme durağı azıcık daha dinlendim herhalde e artık ben işimin başına döneyim ama önce tarifler.
MALZEMELER:
19 Ekim 2007 Cuma
GÖRÜNMEZ DOST ELİM... BÖRTÜM BÖCEEM
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 13:51 10 yorum
Etiketler:
Yıldönümü Özel günler
18 Ekim 2007 Perşembe
ÇİKOLATA "ETKİNLİK MİNİK ELLER MUTFAKTA"
Merhabalar;


MALZEMELER:
150 gr Eritmelik Ganaj
File Fındık
Fike Antep Fıstığı
Üzümlü ve Fıstıklı Tane çikolatalar
Bir Kaç Çeşit Kurabiye Kalıbı
YAPILIŞI:
Ganajı benmari ususlü erittim. Yağlı kağıt üzerine sererek düzelttim. Kalıpları yerleştirdim. Üzerine Fındık,fıstık ve tane çikolataları yerleştirdim.
Ne kadar kolay anlattım ama acemi olunca kalıplardan kırarak çıkardığım çikolatalar yüzenden bu işlemi 3-4 kez tekrarladım :):):).
AFİYET OLSUNNNNNNNNNNNNN
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 09:40 14 yorum
Etiketler:
Etkinlikler
TRABZON KIYMALISI "YE#27 KARADENİZ YEMEKLERİ"
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 08:19 16 yorum
Etiketler:
Etkinlikler,
Hamur İşleri
12 Ekim 2007 Cuma
REVANİ VE "MUTLU BAYRAMLAR"

Evdeyim :)... Annem gak desem et guk desem süt getiriyor. Bayram tam bana bayram. Bu ne dinlenme fırsatı. İyi ki eve gelmelere bir müddet ara vermişim.
Şaka bir yana ne istesem pişiriyor. Benim gibi oburlar oburu için bulunmaz bir fırsat, bu durum.
Dün okuldaki tüm çocuklar sıraya girerek elimi öptü ve bayramımı kutladı. Bende büyüklerin ellerinden yaşıtlarımın ve küçüklerimin yanaklarından kocaman öpüyorum. Mutlu huzurlu ve ağız tadıyla yemek içmek dolu bir bayram diliyorum....
sevgiler
Revani ile bayram kutlamam son vereyim
İşte tarif;
MALZEMELER:
4 Adet Yumurta
1 Sb Yoğurt
1 Sb. Ayçiçek Yağı
2 Sb Un
1 Sb İrmik
1 Sb Toz Şeker
2 Limon Kabuğu Rendesi
Kabartma Tozu ve Vanilya
ŞERBETİ:
3 Sb Şeker
4 Sb Su
Yarım Limon
YAPILIŞI:
Şerbet kaynatılır ve soğumaya bırakılır.
Yumurtalarla toz şekeri iyice çırpılır. Sıvı yağ, yoğurt,irmik ve un katılır. Sonra kabartma tozu eklenerek karıştırılır.
Yağlanmış tepsiye malzeme dökülür Üzeri kızarıncaya kadar pişirilir.
Fıırndan çıktıktan sonra kesilir ve şerbet dökülür.
Üzerine istenilen malzeme konur. AFİYET OLSUUUUUNNNNNN
7 Ekim 2007 Pazar
DOLMALAR "KEVGİRDEN BİR KAÇ TARİF
Merhabalar;
½ Kg. Dolmalık Biber
250 gr. Orta Yağlı Kıyma
1 sb Pirinç
1 Adet Orta Boy Soğan
1 Demet Maydanoz
2 Adet Orta Boy Domates
3 Diş Sarmısak
½ Çay Bardağı Sıvıyağ
1 Çorba Kaşığı Tereyağı veya Margarin
Tuz, Karabiber
Ön hazırlık olarak biberlerin sap kısımlarını bir bıçak yardımıyle keselim. Kolay pişmelerini sağlamak için biberlerin alt kısımına bıçakla küçük bir delik açalım.Geniş bir kaba sıvıyağı alalım. Küçük küçük doğradığımız soğanı, pirinci, kıymayı, ince doğranmış domatesi, tereyağını veya margarini, 1 tatlı kaşığı salçayı, küçük doğranmış sarmısakları, tuz ve karabiberi ilave edelim.

4 Adet kabak
300 Gr kıyma
2 sb pirinç
2 kaşık salça
1 domates
2 biber
1 soğan
1 sb ayçiçek yağı
yarım demet maydanoz...
YAPILIŞI:
Kabaklar yıkanır ve büyüklüğüne göre 2-3 e bölünür içleri oyacakla ya da kaşık yardımıyla oyulur.
Dolma malzemesi; kıyma,pirinç,salça,domates,biber,soğan,maydanoz ve yağ karıştıralarak yoğrulur. Kabaklar doldurulup tencereye dizilir. Sıcak su eklenrek pişirilir. AFİYET OLSUNN

1 Adet Sarmalık Lahana
1 sb. Bulgur
Tuz
2 Yemek Kaşığı Salça
1 Adet soğan
1 çb Ayçiçek Yağı
YAPILIŞI:
Lahanayı ayıklayın. Yapraklarını bütün olarak tuzlu suda 5 dakika haşlayın ve soğuk suya çıkarın. Diğer malzemeyi karıştırın haşlanan lahana yapraklarının damarlı kısımlarını ayırdıktan sonra hazırladığınız içle serçe parmağı büyüklüğünde sarın. Sarmaları bir tencereye dizin ve pişirin AFİYET OLSUN
4 Ekim 2007 Perşembe
ŞEKERPARE VE HAZIR YUFKADAN BAKLAVA
Tarife buradan ulaşabilirsiniz.

Veeeeeeeeeeeeee baklava ben ayçaa kadar muhteşem olamasa da baklava yaptım üstelik hazır baklavalık yufkadan.
Annemle 2 hafta kadar önce Kayseri'nin altını üstüne getirdik ve Beğendiğin hemen yanındaki yufkacıda bulduk baklavalık yufkaları. Ben dayanamadım ve hemen yaptım. İşin özü şu 3 katta bir erittiğiniz yağı yufkaya döküyorsunuz. ortaya cevizi yerleştirdikten sonra son 8-9 katta her kata yağ sürüyorsunuz. Sonuçta ortaya harika bir lezzet çıkıyor. Denemeniz tavsiye edilir.
Tarif için buraya tıklayınız...
Hepiniz buraya bekliyorum...Sevgilerrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 03:55 28 yorum
Etiketler:
Hamur İşleri,
Tatlılar
1 Ekim 2007 Pazartesi
ELMALI PASTA VE KEVGİRİN 3. SAYISI

Tatlı bir yorgunluk bitti... Kevgir'in 3. sayısı şu an sizin için bloggerda yayında. Biz çok seviyoruz kevgirle ilgilenmeyi. Onu hazırlarken sabahlamayı uykusuz kalmayı. Sizlerden istediğimiz ve bizi kırmadan yoladığınız yazılarınızı, tariflerinizi ve resimlerinizi düzenlemeyi.
Daha yeni sayımız çıktığı anda başlıyoruz zero ile beyin fırtınası yapmaya. neler yapsak kimlere gitsek diye düşünmeye. Görev paylaşımımız biter bitmez hemen hergün neler yaptığımızı ve başka neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Tariflerini özenle yapan arkadaşlar bu süre zarfında desteklerini hiç esirgemiyorlar bizden hepsine bu vesile ile tekrar tekrar TEŞEKKÜRLER EDİYORUZ. Kevgirin çıkmasına bir kaç gün kala blogu kapatıyoruz. Amaç daha kolay çalışabilmek. Kapalı olduğu süre boyunca sayısız mail ve yorum alıyoruz kevgire ulaşılamıyor diye. Bu da ayrı bir mutluluk her an yanımızda olmanız. Kapatılmasının sebebi tamamen hazırlık. Kevgir yani netteki sevgili e-dergimiz herkese ama herkese açık.
Sizleri yine bekliyoruz sayfalarımız arasında dolaşmaya öneri ve eleştirilerinize her zaman açığız. 70 adet tarifimizle (inşallah gelecek sayılarda daha da çoğalacak) sizlere bir şekilde hitap edeceğimize inanıyoruz.
Gelelim elmalı pastaya;
Yaramaz bir çocuk değildim... Ama istanbulda bizim apartmanın karşısında bir köşk vardı ve dedeleri osmanlıya dayanan nazik bir teyze vardı. Bahçelerinde ise envai çeşit meyveler. Mahallenin erkek çocukları ve kendini erkek çocuk zanneden ben hep beraber elimize taş alır 1-2-3 komutları arasında hep beraber elma ağacını taşlardık. Yere patır patır düşen elmaları ve o elmalar için birbirimiz yememizi ardında fikriye teyzenin o kadar yaramazlıklarımıza rağmen olanca kibarlığı ile "çocuklar etmeyin size bişey olacak" diye seslenmesi. Hepsi aklımda ve özlemlerimde. Elmayı oğlan çocuğu olduğumu zannettiğim zamanlardan beri çok severdim anlayacağınız...
Elma sezonu açıldı. Ortalıkta taşlayacak ağaçta çok beraber taşalayacak oğlan çocuklarıda çok (öğrencilerim böyle bir fırsatı asla kaçırmaz)
Geçtiğimiz yıl o kadar az yapmıştım ki, bu yıl acısını çıkarmayı düşünüyorum. Tarçının kokusu, cevizin ve elmanın lezzeti. Nefis ya bayılıyorum.
İşte Tarif;MALZEMELER:
250 gr Margarin
5 Su Bardağı Un
3 Yemek Kaşığı Yoğurt
1 Su Bardağı Pudra Şekeri
Kabartma tozu, Vanilya
HARCI İÇİN:
5 Adet Elma
3 Yemek Kaşığı Toz Şeker
1 Su Bardağı Ceviz İçi
Tarçın
ÜZERİNE:
Pudra Şekeri
YAPILIŞI:
Margarin,un,yoğurt,şeker,kabartma tozu ve vanilya yoğrulup hamur elde edilir.
Elmalar rendelenir. Şeker,tarçın ile beraber suyunu salıp çekene kadar pişmeye bırakılır. Kapatmaya yakın ceviz ilave edilir.
Hamur ikiye bölünür. 1/2 cm kalınlığında açılır içine harçlar sürülür. İki adet rulo elde edilir
175 derece de üstü kızarana kadar pişirilir. Dilimlenip servis edilir. AFİYET OLSUUUNNN
27 Eylül 2007 Perşembe
YOĞURTLU KÖFTE

Bulgurlu yemekleri ve bulguru çok severim. Hele ki bazen öyle bir bulgur pilavı krizine girerim ki yatıp kalkıp pilav pilav diye dolanırım ortada.
Neden mi yapmayıp da süründürüyorum kendimi? Mide rahatsızlığı. Şimdi o pilavı yapınca bulgur başlı başına mide düşmanı ben durmayıp yanına turşu, soğan gibi diğer düşmanlarını da yerleştiriyorum ki, beraberce yiyip bitirsinler beni :). Bu üçlü hiç boş durmaz yaklaşık 3-4 gün kıvrandırır beni
Bizim yemek kültüründe de bulgur her şeyin içinde. Şimdi siz söyleyin bakalım. Kısırsız bir hayat geçer mi? Ya da bulgurlu yemekleri şahı (bence) çiğköftesiz geçer mi bir ömür? Bence mümkün değil. Şu durumda ya bu deveyi güdeceğim ya bu diyardan gideceğim. En iyisi ben bol bol mide ilacı bulundurayım. :)

1 yumurta
2 Yemek Kaşığı Tereyağı
1,5 Çay Kaşığı Tuz
Alabildiği Kadar Un
Haşlamak için sıcak su
½ Çay Bardağı Ayçiçek Yağı
300 Gr Kıyma
1 Kuru Soğan
2-3 Tane Yeşil Biber
1 Yemek Kaşığı Salça
Maydanoz
1 kase sarımsaklı yoğurt
Önce ince bulgurun üzerini geçecek kadar sıcak su ile ıslatılıp, üzeri kapatılıp, demlenmeye bırakılır. Bulgur şiştikten sonra tereyağı, yumurta ve un tuz konarak yoğrulur. Ele yapışmamaya başlayanca ufak ufak yuvarlaklar yapılır. El ıslatılırsa daha kolay olabilir.Tuz eklenmiş kaynamış suda köfteler yukarı çıkıncaya kadar haşlanır.
Ardından robotta çekilen soğan ,biber ve kıyma kavrulur. Pişince içine salçası eklenir, salça ile kavurduktan sonra 1 Çay bardağı kadar sıcak su eklenerek biraz daha pişmeye bırakılır. Kapatmadan hemen önce Maydanozlar ilave edilir.
Pişen bulgurlar sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır üzerine kıymalı harçtan konur. Ben köftelerden bir miktar ayırarak, üzerine sadece kıymalı harçtan koydum oda nefis oldu. AFİYET OLSUUUUUUUUUUN.
21 Eylül 2007 Cuma
HASAN PAŞA KÖFTESİ ETKİNLİK "RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ"

Bu günlerde bir etkinlik daha varmış hatta konusu ramazanmış dediler ayol etkinlik daha yeni bitmedi mi dedim,
Bu etkinlik yeni başladı ve ikinci durağıda Süheyla dediler. Bu kadar hengame içinde hiç haberim olmamış. Taşınma, kevgir ve işteki yoğunlukla beni bayağı etkilemiş anlaşılan bakar kör olmuşum ya da ben diğer etkinlik zannettim bunu o yüzden farkında değildim. Olsun netice de haberdar olmuş oldum.:):):):)
Sevgili Süheyla olduğu için bende bu etkinliğe katılma kararı verdim. Kendisine
başarılar diliyorum.
Geçelim tarife
MALZEMELER:
- 300 gr Kıyma
- 1 Soğan
- 1 Yumurta
- Bayat Ekmek İçi
- Kimyon
- Kekik
- Tuz
- 2 Patates
- 1 Çay Bardağı Rende Kaşar
- 50 gr Tereyağı
- 1 Yemek Kaşığı Salça
- 1 Su Bardağı Su
YAPILIŞI:
Köfte malzemeleri karıştıralar dinlenmeye bırakılır.Patatesler soyulup doğranarak üstünü geçecek kadar su konur ve haşlanmaya bırakılır. Bu arada Köfteden cevizden az büyüklükte parçalar alınarak içleri boşluk bırakılarak çanak şekli verilir. Fırına verilip 200 derecede 15 dakika pişirlir. Haşlanan patatesin içine sıcakken tereyağı ve kaşar peynir konarak püre haline getirilir. Fırından çıkardığımız köftelerin içine püreler konur. Salça 1 bardak su ile karıştıralar köfte tepsisine konur fırına tekrar verilir. Köfteler pişene kadar ve patatesle hafif kızarana kadar fırında tutulur. AFİYET OLSUUUUUUUN
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:24 29 yorum
Etiketler:
Etkinlikler,
yemekler
20 Eylül 2007 Perşembe
FIRINDA KARIŞIK KIZARTMA VE ARTIK BURADAYIM
Önecelikle hepiniz hoşgeldiniz. Buralarda daha yeniyim taşındım yoruldum. Sizin bana çay falan demleyip yemekler getirmeniz lazım ama yine de ben sizi yormayayım.
Sevgili arkadaşlarım. Uzun, yorucu ve hoş uğraşlar sonucunda mevsime göre renk değiştiren şablon yepyeni barner ve bomba gibi tariflerle karşınızdayım.
Buralarda yabancılık çekmemem için beni yalnız bırakmayacağınız umudunu taşıyorum.
Blogcu arkadaşlarıma veda yemeği olarak hazırladığım yemeği sizlere hoşgeldin yemeği olarak sunuyorum. İşin özü en sonunda ben geldiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiimm.
Sevgili Seda’cığımın davet ettiği severim oyununda sıra...
Severim; 3 Hafta eve gitmedikten sonra, kapıyı açan annemin gözündeki özlem ve sevinç ışıltısını. (hiç kimse hayatta bana öyle bakamıyor)
Severim; Okulun ilk açıldığı gün öğrencilerimin gözündeki azim ve ışıltıyı(bir kaç hafta sonra o ışıltıdan eser kalmıyor :) :) :)
Severim; Okumaları için çok çaba sarfettiğim kız öğrencilerimin okul kayıtları yapılırken yaşadıkları tüm heyecanı bana bir solukta anlatmalarını.
Ayol ben severim siz yaaaaaaa. Hatta çok gaza gelirsem yerim :)
Arkadaşlar linkler için ayrı sayfa hazırlayacağım. Zor ve meşaktli bir iş unuttuğum falan olursa lütfen beni uyarsın ve linklerime ekleyeyim olur mu?
Neyse tarifime geçelim;
MALZEMELER:
· 2 Patlıcan
· 1 Kabak
· 2 Yeşil Biber
· 2 patates
· 1 Kırmızı Biber
· 300 gr tavuk eti
· ½ Çay Bardağı Ayçiçek Yağı
· Kekik, Tuz, Pul Biber
· 1 Kase Yoğurt
YAPILIŞI:
Tüm sebzeler ve tavuk küp küp doğranır. Baharatlar ve yağ ile karıştırılarak yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye konur. 200 derece de pişirilir.
Yoğurt çırpılarak (istenirse sarımsak konur) tabağa konur. Üstüne fırından çıkardığımız kızartmalarımız konur. AFİYET OLSUNNNN
19 Eylül 2007 Çarşamba
YE#26 APERATİFLER VE MEZELER, RUS SALATASI VE KABAK MÜCVER

Günlerdir Serpil'ciğimin (Cafegusto) etkinliği için düşünüyorum ne hazırlasam diye. En sonunda buldum... hazırladım fotoları çektim ve seçtim.
Nasıl olsa vakit var diye ben gerneşip duruyorum... Aaaaaaaaaaaaaaaaaaa oda ne 15 son günmüş nasıl bozum oldum. Yılmıyorum yine de yollayacağım tarifleri. Serpil isterse yayınlar. Ben boynumu büküp dayanırım kapısına...
İki tarifimde çok basit ve lezzetli. Benimde en çok sevdiğim bir konu seçmiş arkadaşım kendisine tşkler ediyorum....
RUS SALATASI:
1 Kutu bezelye yıkanıp süzülür. 3 adet haşlanmış patates ve 100 gr kornişon turşu doğranır. 1 kavanoz mayonezle iyice karıştırılır.
AFİYET OLSUUUUUUUUUUUN

MALZEMELER:
3 Adet Kabak
1 Adet Kuru Soğan
1 Çay Bardağı Süt
1 Çay Bardağı Ayçiçek Yağı
Baharatlar ve Tuz
Alabildiğince Un
Maydanoz
YAPILIŞI:
Kabaklar rendelenir.
Soğan rendelenir ve suyu süzülür, maydanoz doğranır
süt ve baharatlar eklenir
Alabildiğince Un eklenir(kek kıvamında olacak)
kızan yağda 1 yemek kaşığı konarak arkalı önlü kızartılır.
AFİYET OLSUNNNNNNNN
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:07 2 yorum
Etiketler:
Etkinlikler
TAVUKLU MAKARNA

Sabahları uyanmak ne kadar zor ama ben uyanıyorum (e mecburen) , iş yapmaktan hele hiç haz etmiyorum ( e tembelim), Kedilerimi doğru düzgün besleyemiyorum, ( e bir unutkanlıktır gidiyor) , kitap okuyamıyorum ( eee net bağımlısı oldum), blogcudan blogspota taşınacağım ama taşınma işini bir türlü bitiremiyorum ( eee tembellik burada bir kere daha devrede) , arkadaşlarımı arayıp soramıyorum (eee bir adam sendecilik), müzik dinleyemiyorum (e unutuyorum),
Neler mi yapıyorum. Koştur koştur okula geliyorum, o toplantıdan o toplantıya koşturuyorum. Öğrenci kitaplarını düzenlemeye çalışıyorum, yeni kayıt yaptıran çocuklarla ilgileniyorum, ders dağılımlarını yapıyorum, öğretmen eksiklerini gidermeye çalışıyorum,
Ot muyum? Evet menun muyum? Sizce :)
Oysa ne güzel di yaz tam belim harcım tembellik had safhadaydı :)
Neyse bu arada unutkanlık devreye girmeden Ramazan geldi hoş geldi diyorum ve hepinize kolaylıklar diliyorum. Ramazana uymayan ama benim çok sevdiğim makarna tarifi ile susayım artık diyorum. Laf aramızda kedilerde çok seviyor bu makarnayı :)
Sevgiler
MALZEMELER:
· 1 Paket Makarna
· 4 adet kemiksiz tavuk kalça
· 1 Adet Soğan
· 3-4 Adet yeşil Biber
· 2 Domates
· 1 Kaşık Salça
· Tuz
· Yarım Çay Bardağı Ayçiçek Yağı
· İstenilen Baharatlar
YAPILIŞI:
Makarnayı pakette belirtilen süreye göre haşlayıp süzüyoruz.
Tavuklarımızı iri ve uzunlamasına parçalar halinde doğruyoruz. Tencereye kısık ateşte koyuyoruz. Tavuklar suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Sonra yağı, doğranmış biber ve soğanı ekleyerek pişiriyoruz.
Rendelenmiş domatesimizi, baharatlarımızı ve salçamızı ekleyip pişiriyoruz. Sonra tüm bu karışımı haşladığımız makarnaya boca edip karıştırıyoruz.
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:05 1 yorum
Etiketler:
Makarnalar
ÇİKOLATA MUSLU TART
Ben bu arada boş duruyorum zannetmeyin, bir sürü tarifim birikiyor. Hepsini denedim ve beğendiklerimi hemen, sizler için fotoğrafladım.
İlk zamanlar, fotoğraf çekmek çok da önemli gelmiyordu. Alelacele fotoğrafı çekip altına tarifi yazıp hemen yayınlıyordum. Ama zaman geçtikçe ve blogları inceledikçe, aslında resimlemenin ne kadar önemli olduğu dannnnnnnkkk etti.
Şimdi çekim yaparken daha çok özenliyim, bir tarif için bile onlarca fotoğraf çekip arasından seçiyorum. Fotoğraf çekmekle ilgili tüm notları, yazıları takip etmeye çalışıyorum.
Bu konuda çalışmak çok zevkli bol bol fotoğraf çekmeye ve öğrenmeye devam. Bol fotoğraf çekmek içinde bol pasta börek yapmam lazım e ben ne oturuyorum neyi bekliyorum ya. Aaaaaaaaaa ne tutuyorsunuz beni bırakında gidip mutfağa kapanayım.
Bu arada bu konu ile alakalı söyleyeceği şeyler olanlardan tavsiyelerini bekliyorum. Öğrenmenin sonu yok.
Şimdi tarifini vereceğim tartı yaparken de çok uğraştım fotolar için hala iyi değilim ama uğraşıyorum. Belki foto müthiş değil ama tarif gerçekten muhteşem. Kesinlikle denemeniz için tavsiye ediyorum. Sevgili yemeğimle Sewal Türkiye’ye izne gelmişti ve kızkardeşi benim beraber çalıştığım öğretmen arkadaşlarımdan biri imiş. Tesadüfen konuşurken benden konu açılmış ve hemen telefon ettiler. Nasıl mutlu oldum bu ne büyük tesadüftü. Tüm engellere rağmen buluştuk. Çok güzel birkaç saat geçirdik ben Sewal’i çok sevdim Sewal de umarım çenemden bıkmamıştır. Çünkü habire bir şeyler anlattım. Hiç yabancılık çekmedim sanki 40 yıldır tanışıyor gibiydik. Sewal’ime kucak dolusu öpücükler yolluyorum. Yine gel olur mu?. Bu tartı onlar için yapmıştım.
· 2 Paket Kepekli tatlı Bisküvi
· 1/3 Paket Katı Yağ
· 4 Çorba Kaşığı Su
· 1 Adet Yumurta Beyazı
ÇİKOLATALI MUS İÇİN:
· 2 Adet Yumurta Beyazı
· 1 Çimdik Tuz
· 200 Gr Siyah Çikolata
· Yarım Çay Bardağı Süt
KREMASI İÇİN:
· 1 Paket Krem Şanti
· 1 Su Bardağı Süt
· 1 Paket Labne Peyniri
· 4 Çorba Kaşığı Pudra Şekeri
ÜZERİ İÇİN:
· Çikolata ve Fındık Rendesi
YAPILIŞI:
Kepekli bisküvileri yağ, yumurta beyazı ve su ile rondoda un haline getirin. Kalıba yağlı kağıt sererek karışımı üzerine yayın. 180 derecede 15 dk pişirin
Çikolatayı süt ile benmari usulü eritin Yumurta beyazlarını bir çimdik tuz ile kar haline gelene kadar çırpın. Eritilen çikolatalı karışıma ilave edip karıştırın.
Çikolatalı karışımı tartın üzerine serin.
Krema için krem şantiyi tarife göre hazırlayın labne peyniri ve şekeri ilave edin.
Çikolatalı karışımın üzerine sürüp son olarak rende fındık ve çikolata ile süsleyin. AFİYET OLSUNNNNNNNNNN
FINDIKLI KURABİYE
Tamam, canım ne kızıyorsunuz, azıcık ara verdim diye. Çok istiyorum yazmayı ve yazıyorummmmm…
Eskiden beri bisküviler yer etti hayatımızda. Uzun finger bisküviler, kare pötibörler. Öyle şimdiki gibi paketle de değil. Ufacık ufacık harçlıklar biriktirilir bakkal amcaya koşulur, “Şundaaaaaaaaaaaan, bundaaaaaaaaaaaaaaaaaannnnn bide artarsa tabiî ki gofret bakkal amca” amca da genelde sonu gelmeyen istekler sonucunda “bücürrrrrr yok artık azıcık paranla bakkalı satın alsaydın” der moral bozulur ama bisküvileri eline alınca tüm hüzün bir anda yok olurdu.
Tabiî ki eve çok geç gidilmesi lazım. Çünkü evde başka bir yeme canavarı kardeş yaşamaktadır. Eve varmadan tüm bisküviler özenle bitirilir. Eve geç gittiğinden dolayı annenin bakışları da beni bitirir. Ama paylaşmaktansa buna değerdi sanırım. He he he. (pisim evet)
Hepimizin favori bisküvileri de vardır eminim. Benim ki fındıklı bisküviler.
E annenin evde yaptığı kurabiyeler bisküvilere benzetildiği için her zaman çok sevilmiştir. Zamanla da bu tattan vazgeçilememiş kendimce kurabiye deneme çalışmalarına girmişimdir. Ama benim şimdiye kadar denediklerim arasında en sevdiğim ve en büyük favorim fındıklı kurabiyedir. Üstüne tanımıyorum. Sizde denerseniz beğeneceksiniz eminim. Valla. Aaaaaaaaaaaaaaaaaa, eminim dedim ya, daha ne inanmıyormuş gibi bakıyorsunuz. Hadisenize. Cık cık cık
· 250 Gr Oda Sıcaklığında Margarin
· 3 Çorba Kaşığı Pudra Şekeri
· Alabildiğince Bardağı Un
· 1 Paket Vanilya ve Kabartma Tozu
· Dövülmüş Fındık
· Tarçın ve Şeker Karışımı
YAPILIŞI:
Yapımı çok kolay. Un, pudra şekeri ve yağ yoğrulur. İçine kabartma tozu, vanilya ve fındık eklenir. Kulak memesi kıvamını alınca küçük toplar yapılarak tepsiye dizilir.
Fırından çıkınca sıcakken hazırladığımız toz şeker ve tarçın karışımına bulanırlar. AFİYET OLSUUUUUUUUUUUUUUUUUN
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 12:01 0 yorum
Etiketler:
Kurabiyeler
ÇİKOLATALI PASTA
Uzun zaman oldu yazı eklemeyeli. Ondan daha uzun zaman aldı, yaş pasta yapmam. En son, şeker hamurlu pasta idi. Neydi, nasıl yapmıştım, fark edememiştim bile. O yüzden tarifini de verememiştim.
Öyle bir rehavet çökmüştü ki üstüme. Kevgir’i hazırlarken ki o telaşımız. Ardından sizlerin gezip beğenmesi, destek olmak adına çoğu arkadaşımızın barneri sayfasına eklemesi ve yine birçok blogda bizden övgü ile bahsedilmesi. Hepsi bende bir rehavet yaptı, bir rehavet yaptı sormayın. Yayıldım kaldım. Çok Mutluyum ve hepinize çok çok teşekkürler ediyorum. İyi ki varsınız.
O rehavet bitti 2. sayı için hazırlıklara çoktan başladık. Hadi hayırlısı deyip kendi blogumla da ilgilenme vakti geldi dedim ve bugün yaptığım ve tadını da çok beğendiğim, yaş pasta tarifini size taze taze vereyim dedim.
Beni sık sık ziyaret edenler iyi bilir, kendimi tebrik etmeyi severim. Bu pastanın yapımı sonucunda da yine kendimi tebrik edeceğim. Yok tutamazsınız edeceğim. Aslında yaş pasta çok da becerikli olduğum bir konu değil o yüzden mümkün olduğunca az yapıyorum. Çok isterdim pastacılık kurslarına gidip özellikle süslemesini öğrenmeyi. Şimdilik kendi çapımda süsleme ile benim pasta karşınızda.
Veeeeeeeeeeee “aferin Esra tebrik ederim harikasın hatun :)”
"Rica ederim Esra afiyet olsun maşallah patlayana kadar yedin”
Kendi kendimi öveyim azıcık di mi :)?

MALZEMELER:
PANDİSPANYA: (Bu Tarif bana ait)
· 5 Yumurta
· 4 Türk Kahvesi Fincanı Şeker
· 7 Türk Kahvesi Fincanı Un
· 1 Vanilya
· 1 Kabartma Tozu
· 1 Portakal Kabuğu Rendesi
KREMASI: (Tembel İşi :) )
· 1 Poşet Sade Krem Şanti
· 2 Poşet Kakaolu Krem Şanti
· 2,5 Su Bardağı Süt
SÜSLEMESİ:
· Fındık ,fıstık :), Renkli çikolatalar, Damla çikolata
YAPILIŞI:
Pandispanya için önce 5 yumurta ve şeker köpürene kadar çırpılır. Sonra portakal kabuğu rendesi, un, vanilya ve kab. Tozu eklenir. Kelepçeli kalıp varsa ona yoksa küçük bir tepsiye dökülere 150 derecede 45-50 dk pişirilir
Sade şanti ve kakaolu şantilerden biri tarifine göre hazırlanır. Pişen kek soğuduktan sonra ortadan bölünerek, Kakaolu şanti sürülür. Diğer kat kapatılır. Sade şanti ile pasta kaplanır. Kalan kakaolu şanti yarım bardak süt ile hazırlanır. Pasta bu koyu kıvamdaki şanti ile süslenir. Üstüne istenilen malzemelerden dizilir. Zevkinize kalmış. AFİYET OLSUUUUUUUUUUN
PAŞA KEBABI
Merhabalar…
Biliyorum sayfamın müdavimleri “ nerelerde bu hatun kaç zamandır bir şey eklemedi” diyor. Oysa bir bilseniz nasıl hummalı ve zevkli bir çalışma içine girdim.
Blog sahibi olduğumuzdan beri tanışırız zerrinle. Ve hep bir şeyler yapma isteği vardı bizlerde. Kendi blogumuz dışında bir şeyler. 2. Blog diye düşündük yok öyle değil dedik. Etkinlik tarzı bir şeyler diye düşündük. Ona da yok dedik, çünkü etkinlik zaten vardı. Uzun süredir bırakmıştık düşünmeyi.
En son 15-20 gün kadar önce bir e-dergi yapma fikri geldi aklımıza. Çok sevdik fikri çıldırdık. Zerrin’in arkadaşı Arzu bize harika bir barner yaptı. İlk sayı için bir sürü arkadaşımızın kapsını çaldık. Tarifleri için yanımızda olacak. Her sayıda sizlerin kapsını çalmaya yine devam edeceğiz.
O kadar heyecanlıyım ki. Ne anlatmak istediklerimi ne de adı KEVGİR olan dergimizi size tam olarak anlatamıyorum. Bence siz bizi ziyaret etmelisiniz ve anlatmak istediğim her şeyi aslında orada görebilirsiniz. Tıklayın kevgir’i ve bizi ziyarete gelin.
PAŞA KEBABI:
MALZEMELER350 gr Az Yağlı kıyma1 Dilim Ekmek İçi3 Adet PatlıcanYarım demet Maydanoz1 Adet SoğanTuz , Karabiber
KIZARTMAK İÇİN1 Su Bardağı Sıvı Yağ
SOS İÇİN:½ Fincan Sıvı Yağ1 Adet Soğan7-8 Diş Sarmısak2 Adet Domates½ Demet Nane½ Demet Maydanoz1 Tatlı Kaşığı Şeker
YAPILIŞI:
Ön hazırlık olarak köfteyi hazırlayalım. Kıymayı, rendelenmiş soğanı, ufalanmış ekmek içini, ince kıyılmış maydanozu, tuz, karabiber ve kimyonu bir kaba alalım. Özleşene kadar iyice yoğuralım. Köfte harcından yuvarlak ve yassı köfteler hazırlayalım. Köfteleri bir kenarda bekletelim.Patlıcanları, 1 çorba kaşığı şeker ve tuz ilave edilmiş suda 20 dakika bekletelim. Daha sonra patlıcan dilimlerini yıkayıp, kurulayalım. Kızgın sıvı yağda patlıcanları hafifçe kızartalım. Alta patlıcan dilimi, üste 1 adet köfte ve en üstte patlıcan dilimi gelecek şekilde dizelim.Ayrı bir tavaya yarım kahve fincanı sıvı yağı alalım. Küçük doğranmış soğanı ve dövülmüş sarmısakları pembeleştirelim. Rendelenmiş domatesi ekleyip, 2 dakika daha pişirelim. Tuzunu ayarlayalım. 1 su bardağı suyu ve şekeri ilave edelim. 1 dakika daha kaynattıktan sonra tavayı ateşin üzerinden alalım.Fırın tepsisine dizdiğimiz patlıcanların üzerine bu sosu dökelim. 15 dakika fırında pişirelim. Üzerine ince kıyılmış maydanoz ve nane serperek servis yapalım
AFİYET OLSUUUUUUUUUUUUUUUUUUUN
BRİOCHE (FRANSIZ EKMEĞİ)
Merhabalar;
Evde genelde diziler izlemek yerine, cnbs-e ve e2 kanallarındaki dizi ve showları izlemeyi tercih ediyorum. Diziler bir yana özellikle e2 deki ellen Show tam favorim. Hatun süper sabah programı yapıyor ama bizimkilerin yaptığı sabah programlarını düşününce utanıyorsunuz. Hem çok eğlenceli hem çok faydalı hem de süper ünlülerden oluşan bir içerikle her gün çıkıyor insanların karşısına.
Ellen şu iki haftadır bir konunun üzerinde çok duruyor. Bende konuyu çok beğendim ve sizlerle paylaşmak istedim. Ellenin herkese aşılamaya çalıştığı şey “yaşam listesi”. Bu liste yaşadığın sürece yapmak istediğin şeyleri sıralamandan ve bu sıralamaya uyarak, yani yapmaya çalışmaktan oluşuyor.
Nasıl başladığına dair şöyle bir hikâye duydum. “11 Eylül saldırıları sırasında ikiz kulelerde 26 yaşında bir bayan ölüyor. Ailesi kendini toparladıktan sonra onun notebookunu kullanmaya başlıyor. Dosyaları karıştırırken kızının yaşam listesini buluyor. Bu listeyi kızının arkadaşına gösteriyor. Oda alıp yerel gazetelerde hikâyesi ile birlikte yayınlatıyor. Bu gazetelerden sonra times da çıkıyor daha sonra tüm ulusal kanallar yayınlıyorlar genç kızın hikâyesi ile birlikte yaşam listesini. Ailesi çok mutlu olduklarını çünkü 100 maddelik listenin neredeyse tamamına yakınını kızlarının başardığını söylüyor.”
Bu hikâyenin yayılmasıyla herkes bir yaşam listesi hazırlıyor. Ellen sayesinde de olay çığ gibi büyüyor. Çünkü insanları yüreklendiriyor. Ve kendine yaşam listesini gönderen seyircileri arasından hemen her gün birini seçerek listesindeki birkaç maddeyi gerçekleştirmesine yardımcı oluyor.
Aslında bizde bir yaşam listesi hazırlasak beklide fena olmayacak. Sıkıldım hayatım monoton şikâyetlerinden biraz olsun uzaklaşmış oluruz. Hayatımızda bir amacımız, hedeflerimiz olur belki belki. Ne dersiniz?
Esra’nın yaşam listesi 1 numaralı olayı. Fransız ekmeği brioche yap. (yok artık)
Evet yaptım. Konuyu da araştırıp yaptım. Fransız ekmeğine verilen isimlerden biri ve yüzlerce çeşidi var. Genelde içine malzemeler konularak yapılan bir ekmek türü bu. Bu tanımı okuyunca Fransa kraliçesi Marie Antoinette geldi aklıma. “halk aç, ekmek istiyorlar” isteğine “Qu'ils mangent de la brioche.” “ ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler” cevabını vermiştir.
Bende onu dinledim. Ekmek bulamadım , Marie Antoinette , brioche yaptım. :)Buyurun tarif (aman ne konuştum ne konuştum offffff)… Tarif Leziz dergisinden alıntıdır.
MALZEMELER:
· 250 Gr Un
· 1 Kahve Fincanı Süt
· 1 Çorba Kaşığı Toz Şeker
· 20 Gr Yaş Maya
· 2 Yumurta
· 75 Gr Margarin ve Tereyağı
· 1 Çay bardağı yeşil veya siyah zeytin
· 1 Çay Bardağı Kurutulmuş Domates.
· Üstüne 1 yumurta sarısı
YAPILIŞI:
Öncelikle süt ılıtılarak maya ve toz şeker eritilir. Sırasıyla 2 yumurta, tuz, tereyağı, zeytin ve kurutulmuş domates eklenir. En son un eklenerek yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz. Hamur cıvık olursa bir miktar un ekleyebilirsiniz. Kalıpları iyice yağladıktan sonra ceviz büyüklüğünde hamurlar alarak kalıba yerleştirin ve parmaklarınızla hamurun ortasına bir çukur oluşturun. Bu çukurlara daha küçük yuvarladığımız hamurları yerleştirin. 40-45 dakika dinlenmesi için bekletin. Üzerine yumurta sarısını sürüp önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin. AFİYET OLSUNNNNNNNN
PUDİNGLİ,MEYVELİ VE DAMLA ÇİKOLATALI KEK
4 yaşında iken çok kötü hasta olmuşum bronşit. Hayatımı etkileyen bir hastalık bu, hiçbir zaman geçmedi ve en sonunda astımı da arkadaş edindi kendine bedenimde. Onlar mutlu mesut, ben kahırlar içinde yaşıyoruz :).
Anneannemler Tunceli’de oturuyorlar biz İstanbul’da telefonda annem ağlayıp hastalığımı anlatıyor. Canım dedem teyzemi de yanına alıp aynı gün otobüse binip yanımıza geliyorlar. Anneme “torunumun dağ havasına ve daha doğal gıdalara ihtiyacı var” diyor. Ben ise o yaşta annemden ayrılmayı asla kabullenemeyeceğim için türlü kandırmacalar içine giriliyor. Otobüse biniyorum, yola çıkıyoruz. Yolda ağlamaya başladım annemi istiyorum diye çok iyi hatırlıyorum. Teyzemde benim zaafımı bildiği için dedi ki “ Esracım heidi’nin dağlarına gidiyoruz Clara’da orada seni bekliyorlar” o andan itibaren hiç ağlamadım. “Aman tanrım heidi ile tanışacağımmmmmmmm” iç ses çığlıkları ile yoluma devam ettim.
3 ay kaldım heidinin memleketinde çok bekledim onu, çok çıktım dağlara onu bulmak ümidi ile ama asla bulamadım :). Bu üç ay içinde hastalığım çok çabuk iyileşti ben çocukluğumun, hayatımın en mutlu anlarını yaşadım. İlk yavru kedimi edindim (o kedi tam 15 yıl kaldı anneannemde), Dağlarda seke seke dolaştım, canım anneannecimle bostanlar ekmeye gittim, annemin kısıtlamaları olmadan tozun toprağın içinde sabahtan akşama kadar sokaklarda diğer çocuklarla oynadım.
Son üç haftadır annem heidinin dağlarına gitmişti. Yan yana yatan anneannem ve dedeme selam söyle demiştim. Umarım duymuşlardır gönderdiğim selamı.Sonunda da Kayseri'ye döndü. Hafta sonu gidip annecimle hasret gidereceğim. Çok mutluyum.
MALZEMELER:
· 4 Adet Yumurta
· 1 Su Bardağı Şeker
· 1 Su Bardağı Sıvı Yağ
· 1 Su Bardağı Süt
· 3,5 Su Bardağı Un
· 1 Çay Bardağı Damla Çikolata
· 1 Paket Kabartma Tozu
· 1 Paket Vanilya
ÜZERİ İÇİN:
· 1 Adet Muz
· 3–4 Adet Erik
· 10 Adet Kiraz
· 1 Paket Vanilyalı Puding
· Çikolata Sosu
YAPILIŞI:
Yumurta ve şeker çırpılır ve diğer kek malzemeleri sırası ile eklenir. Kelepçeli kalıba konara 180 derecede 40–45 dk pişirilir.
Vanilyalı puding paketin arkasında yazan tarife göre pişirilir. Soğuyan kekin üzerine kenarlara taşırmadan tamamı sürülür. Soğuyunca dilimlenen meyveler üzerine dizilir. İstenirse tart jölesi de kullanılabilir en son hazır çikolata sosu üzerinde gezdirdim. AFİYET OLSUNNNNN…
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 11:44 2 yorum
Etiketler:
Kek ve Muffinler
PEYNİRLİ VE ZEYTİNLİ MUFFİN
Merhabalar;
Yoğun çalışarak ve kendimi işime adayarak kendi adıma doğruyu yapıyorum. Ama çok kaptırıyorum sanırım, birçok şeyi kaçırıyorum hayatımda.
En çok üzüldüğüm sinema. Lise yıllarımda başladı sinema tutkusu ilk gittiğim film Ghosttu. Çünkü Kayseri’de ilk sinemanın açılışı o döneme denk gelmişti. Büyülenmiştim ve o gün karar vermiştim, Kesinlikle tutkularımdan biri olacaktı sinema.
Üniversite de öğrenciliğim boyunca harçlıklarımı 3’e böldüm. Bir kısmı zaruri ihtiyaçlar yemek içmek, bir kısmı kitap alımı (ki bende hala tutkudur kitap, onun hikâyesini sonra anlatırım), kalan kısmını ise sinema dergileri ve bu konudaki kitaplara ayırmıştım. Kendimce kendimi eğitiyordum. Avrupa sineması, amerikan sineması, Japon sineması ve idolüm Akira KUROSAWA. Onun hakkındaki tüm bilgileri yutmuştum. Sonunda tam bir sinema eleştirmeni kıvamına gelmiştim. Kamera açıları, oyuncuların tüm eski filmleri ve performansları hepsini ezberlemiştim. Hatta senaryosunu kendi yazdığım kısa bir film çekme projesine bile girmeye çalışmıştım olmadı. (beceremedim) :)
Tutkunu olduğum filmler çıktı ortaya, hala deli olurum onlara. Avare filmini hep çok sevdim. Sonra yıldız savaşları üçlemesi ve altılaması, rüzgar gibi geçti, yurttaş Kane, bir zamanlar Amerika, arka pencere, baba 1, vadim o kadar yeşildi ki, İngiliz hasta, oz büyücüsü, yedi samuray, birkaç dolar için, iyi-kötü-çirkin, esaretin bedeli (yüz kere daha izleyebilirim), olağan şüpheliler, terminatör 2, kutsal hazine avcıları, taksi şoförü, titanik, yeşil yol, kurtlarla dans, yüzüklerin efendisi, matrix, ve tüm Tarantino filmleri. Tarantino benim için vazgeçilmezdir, vazgeçilmez. Adını unuttuğum ve saymakla bitmeyecek filmler.
Şimdi ise ayda yılda bir sinema veya çok nadir evde izlemeye çalışıyorum. Ev hala ağzına kadar sinema dergileri ile dolu annem atmak için fırsat kolluyor. :)
Şimdi ki tutkum yemek pişirmek umarım buda sinema olayına benzemez
Amaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan şimdi zeytinli ve peynirli bir muffin çok iyi giderdi. Alırsın eline muffinini geçersin tv karşısına açarsın o anlamsız tv dizilerini ağlaya zırlaya hem izler hem de yersin. Allahtan cnbc-e ve e2 kanalları var onlar olmasa ne yapardım bilmiyorum. Şimdilik onlarla ve oralardaki dizilerimle mutluyum.
Muffin tarifini vereyim de hemen pişirin :)
MALZEMELER:
· 2 Yumurta
· 1 Su Bardağı Yoğurt
· 1 Çay Bardağı Ayçiçek Yağı
· 2 Çay Kaşığı Tuz
· 1 Su Bardağı Peynir.
· 1 Kase Dolusu Ayıklanmış Siyah Zeytin
· 1 Çay kaşığı Pul Biber
· 1 Çay kaşığı Toz Kırmızı Biber
· 1 Çimdik Kekik
· Alabildiğince Un
· Kabartma Tozu
YAPILIŞI:
Yoğurt ve yumurtalar çırpılır. İçine diğer malzemeler sıra ile konur. Kek kıvamından biraz daha katı olursa daha lezzetli oluyor. Muffin kalıplarına paylaştırılıp pişirilir. 20 adet kadar çıkıyor. AFİYET OLSUUUUUUUUUN
Sevgiler
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 11:42 0 yorum
Etiketler:
Kek ve Muffinler
EKMEK
Bir ekmek hikayesi: :) :)
Ekmeği yapacak şahsiyet, henüz bu durumdan habersiz, mesai saatini bitirmiş, okuldan eve doğru gitmektedir. Eve gider, kendini kanepenin üstüne atar. Amacı dinlenmektir. Ama ne kedi, ne de telefonlar dinlenmesine izin vermez.
Bu arada acıktığını fark eder, düşünmeye başlar. Ne pişirsemmmm, ne pişirsem…(45 dk sürer, bu ne pişirsem mevzusu, yazmayayım). Birden aklına gelir. Ben de ekmek yapayım benimde bir ekmeğim olsun. Belki hikâyesi bile olur anlatırım. (Yufka ekmek hikâyem de var onun için fotoğraf biriktiriyorum).
Ama öyle bir tek ekmek yapmayayım der şahsiyet. Azıcık hamburger ekmeği azıcıkta hamur kalırsa poğaça yaparım diye düşünür. Başlar hamurunu yoğurmaya. 1 Bardak ılık su ve 1 bardak ılık süt. 1 paket kuru maya ve 4 kaşık şeker, ardından 4 çay kaşığı tuz, 1 bardak ayçiçek yağı ve kulak memesinden çok daha yumuşak bir kıvamda, bir hamur yoğurmaya başlar. Bu arada hamburger köftelerini de hazırlayayım diye düşünür. Hazırlayıp dolaba koyarrrrrrr.
Tam o anda evde yumurta olmadığı aklına gelir. Komşusuna telefon eder.
__zır zır
__ Alo… ya bende yumurta kalmamış, bir tane yollasana
__ Niye ne yapacaksın ki hocam?
__ Sana ne?
__ Hönk… İyi, biz kuru fasulye pişirdik gel de beraber yiyelim hocam.(Ne kadar iyi niyetli insanlar var dünya da)
__ Tamam, hemen geliyorum…(kuru fasulyeye asla dayanamam)
Şahsiyet komşuya gider patlayıncaya kadar fasulye yer. Eve döner hamur çok güzel mayalanmış onu beklemektedir.
Yaklaşık 50 dk sonra, misler gibi ilk ekmeğini kucağına almıştır, yorgun, aşırı tok, ama gururlu şahsiyet. Gözleri dolar ama ağlamaz. Ağlasa da utanmaz zaten ama ağlamaz niye bilmez… :). Der ve çekilir daha fazla saçmalamadan
AFİYET OLSUNNNNNNNN
Yıl sonu eğlencemiz var ve karne heyecanı bana şans dileyin…
POŞETTE TAVUK VE PEYNİRLİ MAKARNA
Merhaba
Yemek bloğu yürütmeye çalışmalarına başladığımdan beri başıma gelenlerden bir demet:
Yeni yazı eklendikten sonra sizlerden gelen tepkiler:
** Genelde çok güzel yorumlar ve ayakta durmamı sağlayan sözler
Okuldaki arkadaşlardan gelen tepkiler:
** Aaaaaaaa ne güzel bir sürü şey eklemişsin… Ama sanki şu şu ve şundan getirmedin okula yemedik. (Hönk)
Diğer okul müdürlerinden gelen tepkiler:
** Bak Esra şu konuda yardımcı olurum ama şu kekten ya da pastadan yaparsan (hep rüşvet hep rüşvet)
Diğer okullarda çalışan arkadaşlardan gelen tepkiler:
** Bir gün gelsek de hem şu güzel pastalarından yesek hem de tarifleri alsak ( e sayfada var ya tarifler taaaaaaa buraya kadar yorulmaya ne gerek var. İçimden söylüyorum tabi :) )
Babamdan gelen tepki:
** Kızım sen ne zaman akıllanacaksın hep deli hep deli. Ne işine yarayacak şu.
Annemden gelen tepki:
Herkese yediriyorsun da yaptıklarından biz daha bir şey yemedik cık cık cık evlat yetiştirmişim işte
Kardeşimden gelen tepki:
** Yuh abla her tarafa kedi resmi doldurmuşunda hiçbir yerde Efe’nin (oğlu oluyor kendisinin) fotoğrafı yok...
Heyyyyyyyyyyyyyyyyyytttttttttt yetti len şimdiye kadar kimseye cevap veremiyordum şimdi benim ufaklık bana sataşınca dişime göre birini buldum ya başladım çocuğa, “len utanmaz, o ne len, bana hesap mı soruyorsun terrrrrrrrrrrrrrrrrrbiyesiz. Çok meraklıysan bir blog kur da doldur oğlunun resimlerini.” He he he iyi ki Deniz var o olmasa kime sataşıp rahatlayacağım :).
Her şeye rağmen en sevdiğim yemeklerden biri olan makarna ve tavuk ikilisini sunuyorum size. Hayatımda olan herkese çok teşekkürler her şeye rağmen hayat onlarla eğlenceli ve güzel
POŞETTE TAVUK:
1 tatlı kaşığı yoğurt , 1 Tatlı kaşığı salça, kekik, tuz, toz kırmızı biber, pul biber 1 kaşık ayçiçeği yağı. Sos iyice karıştırılır. 4 Adet tavuk kalça içine atılrı ve iyice karıştırılır. Fırın poşetine konup ağzı bağlanır. Poşet delinerek pişirilir. AFİYET OLSUUUUUUUUUN
PEYNİRLİ MAKARNA:
İstenilen miktarda makarna haşlanır ve süzülür. 2 Adet domates rendelenerek 3 kaşık yağda pişirilir. İçine 1 yemek kaşığı salça konur. 1 adet tavuk bulyon ve yarım su bardağı kadar peynir konur. (ben çömlek peyniri kullandım.) Son olarak makarna eklenir ve afiyetle yenir.
Sevgiler :)
Gönderen esra(büyüleyenmutfak) zaman: 11:36 0 yorum
Etiketler:
Makarnalar,
yemekler